Şımarık Bir İntihar Düşkünlüğü
balkonlarımız akşamlara hazırlanırdı
rüzgardan kaçmak imkansız sokaklar boyu acılı bir bekleşmek bu biliyorsun rüzgarlar acılaştırırdı balkonlarımıza düşen rüzgarın sesini çocuk seslerine banardık acılaşmamızı kekre zaman aşımında kendimizle fuhuş yapardık kimseye değil kendimize ihanetimizle örterdik yaşamanın üstünü ne kuş severdik ne bulutların ilkyazsız matlığını gülüşe gülüşe anlam taşımazdık içeriye odalar boyu şımarık bir intihar düşkünlüğü aha ettik edecez diye ortalığı ayağa kaldırırdık insanlar duymazlardı şımarıklığımızı hayra yorarlardı bizse sek sek oynardık telefonlaşmalarımızda mutsuzluğumuzla beslenirdik sokaklarla sürtüşmek gibi yaylı tambur özentili akşamlıklarda parmaklarının gidişi saklanırdı rakı içerdim güya çılgınlığımızı içerdim yanaklarının tatlı dinginliğinde uyumak isterdim şiirler yazıp şarkılar söylerdim tutkusu ilkyaz eriği yalnızlık çocuğum olurdu ellerimden tek tutan ellerinden tek tutabildiğim yalnızlıkla aramdaki rıhtımda sevgilim olmayı bekleyen bir dolunay ağrısı sensizliği eksik bir fırtınadan medet umardı bulutlar keder mezesi olmayı bırakalı asırlar oldu küçüğüm dolunay yıldızlar ney taksimsiz güneş flu sen her şeyi bırak gecemize mehtabını bahşeyle dinmesin çok sesliliği uzak ışıkların denizin karanlığına kendimi bırakmak istiyorum şımarık martılar çeksin sahile beni sabah ilk defa suyla yıkanmış görsün yüzümü... Kağan İşçen |
ve yine muhteşem bir şiir..
kutlarım dostum..
sevgimle..