Yanık Orman Kokulu
Yanık Orman Kokulu
ikinci bir kimliğim var yağmurun ilk kokusunun peşinde paralayan kendini işte susmamak karnem: satır aralarında közlenmiş süreksizlik örneği havalar soğurken izlemiş olduğum kırmızı kiremitli çatıların şanslı suskunluğu her evin o şaha kalkan soğuğa inatçılığına hayranlık ve her yaprağı sarılıp koklayan kır düşkünlüğüm not defterimde kayıpsın ilginç bir günlük bu kendini küllerinden yaratan bir kararsızlık anı kesiti köprülere tutkun yürek sıkımız öyleki herşey birbirinden kopuk şehirler dizeler ve anlamlar saçları çıkmamış bebeler gibi bir sonrasızlık bu köprülere tutkun yürek sıkımız nehirler değil yaylılar çağıldar ayaklarında ve mimozalarla göçük aşmışlığımız kış göğünde nokta nokta kuş parçacıkları kanat zerrecikleri çamurlara belenen üşüyen ellerimizin dürtüsel ilk sevişkenliği dedim ya ilginç bir günlük bu ölümü aşan bir disiplindir ayrılık yanık orman kokulu yüreğime Kağan İşçen |
ölüm emirdir der susar sineye çekeriz...
ya ayrılık...
saygılar....