beni şair sanıyorsunuz
bulutları yere serip
ay’la dalaştığımı yıldızlara sırnaştığımı sanıyorsunuz değil mi! belki de rüzgârı topladığımı söylemişimdir size, kim bilir güneşin karnında sevdiğimle yandığımı Zeus’un koynundan Hera’yı aldığımı Ferhat’ın yerine Şirin’in kalbini çaldığımı da anlatmışımdır mutlaka; sarhoşken kirazdan dudak sazdan yâr yaptığımı söyleyenler var; dilimde dilberler gezdirdiğimi seveni sözünden bildiğimi derler; körler meclisinde göz göze gelerek anlaştığım dilsizlerle muhabbetim anlatılır, umarım inanmadınız su perileriyle seviştiğime! güya sevgilimin hayali gelmiş yanıma çırılçıplak soyunup girmiş koynuma, saçlarını parmaklarımla tararken önce alnından öpüp sonra dudaklarına iki cehennem ateşi kondurmuşum; ağzım kapanırken boynuna dilim yakmış yanmaya hazır tenini, eli elime kenetlenince sanki kalbi kalbime kelepçelenmiş! ve penceresinin altından geçerken sızıp kalmışım benim dediğime göre, süsen çiçeği topladığımı da söyleyenler var, doğrudur! gülü dalından kopardığımı menekşeleri çaldığımı hatırlar gibiyim; bir de yalnızken üşüyormuşum sevdiğimi görünce düşüyormuşum sokaklarda, asıl yalana bakın siz! yağmurda aynı şemsiyenin altında yürümeyi düşlüyormuşum güya! aslında Merve’yi yedi kez öptüm ki hac sayılır benim için; Necla’nın gözlerinde boğuldum bir akşam sahilinde gitti nefesim kimse göz atmadı gözlerime; Hülya derseniz, darbesidir yüreğimin sözünü bile etmeyin, halen hükmü var kalbimde! şair biliyorsunuz beni, hançer gibi sevdaları yaşayan gönül yaralarını kaşıyan biri; siz beni diri sanıyorsunuz değil mi diri! ö.n |
hançer gibi sevdaları yaşayan
gönül yaralarını kaşıyan biri;
siz beni diri sanıyorsunuz değil mi
diri!
Sus sakın öldürme içindeki şairi Şair öldüren,sus ne olur sus...
Haddim olmadan şiire cevap vermek geldi içimden,şiir o kadar güzel muaazzam yazılmış ki Ustad kutlarım sizi...
Saygılar...