LÂL KIZ
Küstüremezsiniz beni
yüreğimi estiremez kara bulutlar kin dolu fırtınaları hiç taşımadım dilimde, elimde ne bıçak ne de demirden bir uşak görürsünüz güneşli bir günde gömmüştüm hepsini. Kalbimden sökerek ve son kez öperek sevdiğimi de yolladım bilmediğim yollara, onu da saracak kollara hep yalvaracağım suskundur küskündür lâl kız bu düzenle artık barışmaz incedir aşkı tez kırılır ne olur onu incitme! Artık dökmem umutlarımı çöllere döl gibi çürür gider kuraklarda tüm hayaller yağmurun uğramadığı yer bereketsiz ve sessizdir; kimse uğramaz, ne od yakılır ne oba kurulur yalnız ölüleri saklar. Birgün yolun solunda yürüyen ve ay yıldızlı kalbi kanayan bir kızı görürseniz bilin ki o sevdiğimdir, sakın sarkıntılık yapmayın laf atmayın; yoksa dilim bıçak olur, ne burçak tanırım ne başak, demirden uşağı da çıkarırım mezarından öttürürüm bülbülü hatırası vardır biz bu sevdayı boşuna yaşamadık. Ö.N |