7
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
2132
Okunma
Ne ki bu küsüp susmalar
neye yarar dilindeki kördüğüm,
benimle aşık atılmaz be güzelim
kolay bozulmaz ayazla pişmiş yürek;
istersem havadaki yağmur tanelerinin sesini dinlerim
bastığın toprağın inleyişini duyarım her adımında
saçlarına değen rüzgârı bulur koklarım
baktığın her yeri arışınlarım gözlerimle.
Dilersem tanrıçaların tanrısı olurum
hükmederim bütün denizlere,
su perilerinden harem kurar
her dalgadan hesap sorarım;
istersem fırlatma bir fırtına olurum ıssız gecelerde
bir nefeste açarım pencereni
girerim koynuna uyandırmadan
gezerim teninde ılık bir rüzgâr gibi.
Savaş
yokluk
yalan
tecavüz
ihanet...
Olmaz böyle
yeni bir dünya kurmam gerekecek senin için,
ne dağlardaki yeşilin anlamı kaldı
ne de aşkın tadı
sen başka renk seç;
biliyorsun mahallelim,
mavi çoktan bozuldu
güllerin kırmızısı soldu sen görmesen de
değişmeli şu gri geceler
deniz ay sarısı
nar yarısı olmalı gökyüzü
göller pembeye düşmeli senin için.
Senindir bu yeni dünya,
istersen yık bir sözünle
istersen yak;
ama ne olur
bir gülün külünü esirgeme
bir de adını mezarıma bırak!
ö.n
5.0
100% (10)