48
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
6332
Okunma
bana bir cümle söyle
ikimizi bir harfin ucunda taşıyacak kadar kudretli olsun
ya da dönüşsüz bir intihar
beni doğmadığım güne götürecek kadar seni korusun
senden gitmeye hazırlanan kendimi sevmiyorum
Tanrı’ya koşan bütün dualarına
inançsız bir âminle set koyan bendim
kanadında beyaz güvercin taşıyan bütün cümlelerin
boynunu kırıp acımadan zehirledim
simdi ayağıma hayallerinden bir ip bağlayıp
ölü bir denize kendimi gömüyorum
bana bir ölüm söyle
ikimizi aynı kadere bağlayacak kadar tutkulu olsun
ya da inadına bir yaşamak
dünyayı avuçlarından öpecek kadar sevgiyle kavrulsun
beynimin içinde ayrılık sayıklayan hiçbir saniyeyi sevmiyorum
siyahtan inerken mavinin kırılgan duruşuna
beyaza boyadığın bütün duvarları kirleten bendim
meleklerin kokusundan kalbime işlediğin nakışları
renklerinden ayırıp rüzgârın akışına bırakıyorum
şimdi gözlerinden kendime yarattığım
soğuk bir mezara gönüllü giriyorum
anladım ki arayışlara yeltenen bütün adımlar
kendi labirentinde yalnız bir kayıptı aslında
sancısı tutan bütün aşklar kirli bir duvar dibinde
özürlü bir ayrılık doğuracaktı her defasında
mutlulukla ertelenen bütün hayaller acıydı
siyahı mavi
maviyi pembe gösteren
içine garip bir sarhoşlukla doldurulan duygulardı
ve zaman sadece onu kaybedenlerin ilacıydı
bazı ayrılıklar bir kavuşmanın da başlangıcıdır
yolcuyu hangi duraktan alacağı bilinmez
aşkı büyük kılan kuşandığı kılıç
kazandığı zaferle ölçülüdür
bütün varsayımlar bir ihtimalin de habercisidir
ve inan sevdiğim hiçbir şairin ipinden aşka inilmez
Şiirin Ölü Çocuğu
Faik DANIŞMAN