Bütün özlemler intihar etmeli Bugün... ve ben kendi ipimden özgür bir uçurtmanın yüreğiyle bakmalıyım gök/yüzüne
ilk doğumunda yavrusunu kaybetmiş bir annenin feryadı kadar acıydı benden gidişin ellerimle yokladığım sabahlara kaç dua ektiğimi ve her defasında kaç solgun başak topladığımı bilmiyorum tarifin yüzümde lekeli saatler beynimde üvey zamanlar doğuracak kadar sancılıydı bu yüzdendir şimdi seni tutamayan parmaklarımdan bir kangren bayramı yaratıyorum
hoşgeldin çocuk! nasıldı gözlerinin rengi teninin kokusu nasıldı kim bilir hayata yarı pencereden bakacak kadar ürkektin belki
sanki hiç bitmeyecek bir cümlenin özeti ya da yazılmayı bekleyen notaların gizli sözleriydik önce birbirimizden gözlerimizi sonra kalbimizin içinden sözlerimizi çektik oysa içime sevap diye çektiğim sonsuz ibadetimdin
(kapılarını asla çalmayacak cesaret saatinde umut intiharı cevapları alınmayacak bir sorguda suskunluk anahtarıydın)
aklını yitirmiş tüm yalnızlıklarımda özlemim ve sana uyanamayan bütün saatlerimde içime çektiğimdin daha önce binlerce kez öptüğüm çocuklarıma benziyordun
hangi karanlığa ışık vereceksin bilmiyorum vahiy bekleyen bir peygamber sabırsızlığıydı seni bekleyişim kaç denizde boğuldum kaç yıldız yerinden kayarken öldüm saymıyorum say ki hiç tanımadığım harfler mezarlığındayım ve senin için yalnızlığa aç sabahlar besliyorum
gitme bir daha çocuk! sen gidince ben kıblemi kaybediyorum örtündüğüm herşey beni yavaş yavaş öldürüyor bütün aynalarda kendimi çıplak görüyorum hala ilk kez gözlerinde inancına durduğum cennette bekliyorum hadi gel! senin kadar içimdeki Tanrı’yı da özledim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hoş geldin çocuk! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hoş geldin çocuk! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sen yokken yalnız kalmayı öğrenemedim uçurtmalar gök/yüzünün intihar kuşlarıydı günler dize geldi bana tahammülü öğretmeden duvar olmadan acılar sana hoşgeldin demeliyim..
Der ki 'Şair' 'Şiir' 'Yürek'; Sen çocuk!Evlat/içimde büyütmediğim, hasretim çocuk/çocuğum/çocukluğum; En zor anlarımda sığınağımsın.. Yüreğimde hiç büyümeyecek olan, büyümesini de hiç istemediğimsin. Bak kendimle kaldığımda ne de çok ortaya çıkansın. Ruhum öylesi karanlıklarda ki, ışığım yol gösterenim ol. Varlığın dünyaya bakışımı değiştirecek belki de. Belki kahrolası yaşanmışlıklarıma çizgi çekip, dünyayla barışık kalma sebebim olacaksın. Bilir misin be çocuk! Çözmek/çözümler aslında belki de ne kadar sade ve yalınken işin içinden çıkamayıp, kafamın/ruhumun en karışık olduğu anlarda, anlamama sebebim tek sen oldun. İçimdeki sebepsiz umudun, sabrın, bekleyişin adısın sen. Buruk gülümsemelerimi ışıtansın. Senleyken küçük şeylerden mutlu olmayı da öğrendim. Ah be çocuk ahhh.. Ben ne çok viraneler gömdüm yüreğimin toprağına. Kimi zaman öldüm/öldürüldüm ve dirilmek için ne çok ağıtlar yaktım, ah bilsen.. Ama hiç, yine de hiç öldürmedim içimdeki çocuğu/seni.. Tutundum sana. Gitme! Beni sensiz, yokluğunla başbaşa bırakma. Hep bende/benle, yanıbaşımda kal çocuk...! 'Şiir'di tek kelimeyle. Çok layıkıyla, hakkıyla düşmüş güne. Yerini haketmiş fazlasıyla. Tebriklerim çokca. Daim olsun yüreğiniz/kaleminiz Sn. Şair.. Saygı ve sevgilerimle...
gitme bir daha çocuk! sen gidince ben kıblemi kaybediyorum örtündüğüm herşey beni yavaş yavaş öldürüyor bütün aynalarda kendimi çıplak görüyorum hala ilk kez gözlerinde inancına durduğum cennette bekliyorum hadi gel! senin kadar içimdeki Tanrı’yı da özledim
Şahane bir şiir meydana gelmiş Cennetten ötesi de var onuda dilemeli Gönülden teşekürler hürmetler selamlar.Güne düşen şairi kutlarım.
'tarifin yüzümde lekeli saatler' Tarifi zor tasnifi zar tutmakla eşdeğerdir ayrılık vakti yüzünü saatlere vurduğunda.Hele birde aşka paye saatlere yine aynı saatler leke sürmüşse.Şimdi gökyüzünden dudaklarımla koparıp alacağım hangi nefes paklar beni.Hangi aşk paylar bu hükmün faili bedeviliğimi.Mevsimsiz,bed'siz,ellerimsiz en çokta mabetsiz bıraktığım gözlerimle fersiz bir göç benimki.Sağanak olup yağmalı mı şimdi bu garabetler üstüne ya da der top olup sığınmalı mı korunağım ellerine.Ya bu telaş ne diye.Böylesi kararsız bir geceye doğmak niye.
' önce birbirimizden gözlerimizi sonra kalbimizin içinden sözlerimizi çektik oysa içime sevap diye çektiğim sonsuz ibadetimdin'
Ne demeli bilemedim yine.Aşk bu değilse,içimden sözleri çeken o güç aşkla karılmış bir haletin çekim gücü değilse duyguların cenk etmesi ne diye.Sanki gözlerimden sen düşürdüğüm her an,her zerre mavi özerkliğini terketmekte. Sanki gözlerinden feragat edip ıraksandığım her zerre ela ölümü ayrılığa şirk koşmakta.Sanki şu an şu dakika delişmen bir yalnızlık son sürat sol yanımda ağırlanma telaşında.Ve illa ki sözlerinden çekildiğim gözlerimden katre katre düştüğün her an bizi ihmale tekrirde...
'daha önce binlerce kez öptüğüm çocuklarıma benziyordun' Her gülüş sonrası biraz daha çocuk oluyor,biraz daha avuçlarımın vasisi addediliyordun.Ama birşeyler eksikti yarında.Bugünden yarını gözetiyorsak defosu vardı aşkında biz bugünden eksiliyorduk dudaklarına dayamadığın sipsinin üfleyemediği çocuksu notada.Her bir nota bize dünde ayak diretiyor,yarını hasbihalden saymıyordu dudaklarına fütursuzca konmadıkça. Bu kısım,yalnızca şiirden sıyırdığım şu cümle bile bir haftamı sıyırabilir ömrümden,nasılda özlemim çocukluğa,çocuk yanıma.Tanrı'm her gün ağardığında bir saç teli misali ömrüm rengini geride bırakıp renksizliği adımlamakta,ağarmakta.
' say ki hiç tanımadığım harfler mezarlığındayım ve senin için yalnızlığa aç sabahlar besliyorum'
Yalnız başıma sabahlara gecenin işkilliğiyle tamahkâr kesiliyorum.Oysa yağmurlu bir sonbahar akşamı yılı geç ki zaten saatler tekmili ayrılığa derdest.Nerde kalmıştık bir gece dağınık duygularını avuçlarınla gökyüzüne tuttuğun dualarla birlikte maviyi besiyeri addetmiş bir rüzgarın sırtına bırakacağız.Ve bakacağız..Ve sonra bir bakacağız ki mavi bir çift katre iliştirmiş Tanrı ömrümüze,biz olma bahsine,biz olma niyetine,niyazına cevap niyetine. Bu yüzden bir yığın harf içinde harfsizim,harfsizliğim dipçik gibi nasıl vurur beni geceler bilemedim.
'gitme bir daha çocuk! sen gidince ben kıblemi kaybediyorum örtündüğüm herşey beni yavaş yavaş öldürüyor bütün aynalarda kendimi çıplak görüyorum hala ilk kez gözlerinde inancına durduğum cennette bekliyorum hadi gel! senin kadar içimdeki Tanrı’yı da özledim'
Tanrı'm böylesi bir şiir içinde bir satır olup semaya uzanmak,bir satırda aşkın gerdanına ibadeti asmak isterdim.Sen bir satırdan onlarca aşka seslenen bir satırda aşkı güruh addedip yine bir satırda aşka tek elden varan şair söyle şimdi kaç aşk bir şiir eder,bu şiir kaç aşka kaç yılda bir böylesi gür aşk içinde aşkla aşkı devreder...
Başından sonuna zihnimden öte kalbime kazıyacağım bir Faik Danışman şiiri oldu.Döner döner okurum,tesekkürler mükellef paylaşımdan ötürü şaire.Ben bu gece bir şiirle geceyi gün ışığında söndürebilirim.Ben bu gece aşkı tek elden yönetmeye el pençe divan durabilirim...Vaizine minnetle.
uyan çocuk bak gözlerinin değdiği bu şehre ilk kezmiş gibi sokakları ıslak kaldırımlarında ayak izleri ve bir kez daha susamış şiirler doğuyor kuraklığın teninde
soyun gün kızılına bürünmeden özlemi rüzgar getirmeden sız kapı aralığından
Hoş geldin kaçak:)))...artık umudu kesmiştim senden...seni gördüğüme çok çoook sevindim...
inanmayacaksın ama yüreğim şimdi küçük bir çocuğun bayram yeri...
sen bizi bir daha bırakıp gitmezsin değil mi?..eline şeker tutuşturulan çocuk misali yarınlara küstürüp bizi unutmazsın değil mi Can?...
Ben şimdi nasıl ne şekilde tuşlara basıyorum vallahi bilmiyorum...ve şiirin o kadar d/okunaklı olduğu halde açık konuşacağım sana yeterli kelime bulamıyorum...
2.biliyorum sen bir meleksin bana yardım için gönderildin biliyorum sen bir meleksin zor günlerimde çıka geldin yüzümü güldürdün başımı döndürdün acimi dindirdin yolumdan çevirdin eğlendirdin sakinleştirdin ehlileştirdin ve daha bir sürü şey canım mısın sen benim misin herşeyim misin sen hoşgeldin melek sefalar getirdin ya gelmeseydin yetişemeseydin beni bulamasaydın ne yapardım yarım kalırdım melek