senin kadar bende istedim aynı hayale kardeş olmayı
doldurmuşken varlığından tüm benliğimi
ve gözlerinden seçmişken ruhuma giydiğim elbiseyi
ben de istedim inan
aynı sabaha güneş olmayı



erken uyandırılmış bir rüyanın çocuklarıyız artık
biliyorum
aynı sokakta birbirine eş düşmeyecek adımlarımız
aynı sabaha uyanmayacak gözlerimiz
ve ben kendi kalemimden yazdığım bir senaryoda
can vereceğim her sabah biliyorum




şimdi annesi sen olan öz bir şiirim
Lila isminde üvey bir kızım olacak
oysa bana ait değil elim
ve adını duayla zikreden dilim
ben hala gözlerine baktığım o güzelim yerdeyim




Ahh meleğim!
Kalbim bedenimden bir parça değil artık
yalan değil
bir bıçak yarası daha alıyor seni her andığında içim
yalan değil
sana benzeyen küçük bir damlayken denizde ömrüm
sana adadım yalan değil
sen bir dünya uzak dursanda benden
ben iki dünya senim yalan değil





baştan kaybedilmiş bir savaştı yüreğimize anlatamadığımız
yüzümüzde anlık beliren filizlere rengarenk çiçek isimleri verdik
…umutlandık
koynunda uyuduk yıldızlı kelimelerin
…sevdalandık
oysa gardiyanıydı zaman tüm uzun bekleyişlerin
ve önsözü olacaktı bütün kaybedişlerin
dibine düşen tohumun adıydı ayrılık
ayrıldık…!




Faik Danışman