LALENİN RENGİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiir eski Yugoslavya nın dağılışı sırasında .Batı ülkelerine sığınan göçmenlerin dramını yansıtmaktadır.O dönemde zenginliklerinden feda etmek istemeyen varlıklı batı ülkeleri bu göçmenleri kabul etmemek için birbirini suçlarken.Mustafa kemal in Türkiye si hesapsız kitapsız zor durumdaki tüm Balkan göçmenlerine kapısını sonuna kadar açmıştı.Ben de bunu Almanya dan gözlemlemiştim.
Göçmenler, yaban güvercinleri ürkekliğindeyse,
sokaklarında metropollerin. Kölelerin efendisi edasıyla dolaşıyorsa, yerli beyazlar başı dik. Yerler, yurtlar, sevgiler kalpler gettolaşıyorsa. Gettolar gettolaşıyorsa. Vize kuyruklarında bekliyorsa, göçmen aileleri,göçmen çocukları konsolosluklarda.... Sıcak bir el için, ölüm botlarında can veriyorsa, savaştan kaçanlar. Gazetelerinde, radyolarında,televizyonlarında Nato güçlerinin, nokta atışlarındaki isabeti, haber olarak veriliyorsa, gece , gündüz. Ve eğer , gözler kör kalpler sevgisiz, ağızlar dilsiz, kulaklar sağır ise... Ve göçmenler, kurulmuş bir bomba gibi, zamanını bekliyorsa sessiz, sakin. Ömer Hayyam ın asırlar önce, söylediği sözler aklıma gelir. ’Dünyadaki her kırmızı lalenin teni, bir insan kanıyla beslenir.’ 10.10.1997 Mönchengladbach.. |