10
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
2200
Okunma
ayın bakan yüzü
gözlerimde yüzdürüyor
çocukluğunu
dağınık saçlarıyla gece
okşuyor hüznümü
dönülmez gidişlerin
elemini giyinen yürek
sarılırken zamanın kollarına
ve hesabını sorarken yokluğunun
yarınsız anılarını
deli gömleğini giyer sevdiğine söverek
bir akşam
dağılırsa hüznün duvarları
masmavi düşlerle
gülümseyen rüzgar biriktirir
kararmış bulutlarına
kayıp umutların çaresiz suskunluğu
ancak acıları çoğaltır
fırtınalı akşamın sabahına
uzun bir yolun sonudur cennet
uçurumun kıyısında
dokunduğumda aydınlığa
nasılda büyürdü ellerim
güneşin izi düşerdi yollarıma
bir zamanlar
namusu vardı atılan taşın
yakmazdı ateşi kırmızı düşlerin
dünyası deli dolu ve kaçıktı
açıldığında aklının tüm kapıları
maviye susayan herkese
sonuna kadar açıktı
uzun bir yolun sonudur cennet
uçurumun kıyısında
dokunduğumda aydınlığa
sayısız emek
sayısız ekmekle
nasıl da bereket toplardı toprak
günahsız ellerimde
şimdi ben
biraz pembe çalıyorum kıyılarıma
çoğaltıyorum sandallarımı
aklımın martıları yollarıma düşüyor
ve yürüyorum aydınlığa
bulutlarımdan özgürlük yağıyor...
29.1.2017 Mönchengladbach...