tuz yağıyor kanatlarıma
.
bir mezar taşına dökülürken gözyaşları değiyor mu kemiklerine acısı artakalan bir avuç acı bıraktığın kor yakıyor hala parmak uçlarımı mevsimi yoktu içinde solan hüzünlerin anlatsam bildiklerimi gayya kuyusu üst üste örttüğüm çok sözdü toprak o yüzden soğuk taşta kaldı yüzümün yarısı bulutları kendi renginde hiç görmedi gökyüzü asileşse düşerdi kuşların kolu kanadı zaman devşirmesi soğuk bir sesti düştü narin omuz başları anlamsız tınılara çevireli başımı her şey uzak ve yavan yerine yeni acılarla işliyor saat zamanı bak yine doğdu güneş bitmemişken son sigara ve ben çoktan giderken gözlerimden sırtımda derin yaralar tuz yağıyor kanatlarıma |