On altı yaşımda başladım kendimi kandırmaya elimde kurşun kalem onlarca beyaz sayfa
Peçesini örtmüştü ay utanıp yıldızlardan yalancı kırağılar öpüyordu bir gülü üşümüş goncasından
On altıydı yaşım hal hatır sorulmamış yalnızlıklarım ve hiç yakışmayan melankolik gözyaşlarım eşliğinde geceler devrilmeye başladığında üzerime
Büyüdüm ama adam olamadım !
İğde kokuları sarmaş dolaştı sokak aralarında çiçek tozlarıyla Ben yalnızdım
Çam kozalakları sevişiyordu rüzgarla canını çıkarırcasına Ben yalnızdım
Aşıkların dudakları kavuşuyordu tenhalarda zamanı durdururcasına Ben yalnızdım
Yakamozlar sokuluyordu gecelerin koynuna inci küpeler kulaklarında Ben yalnızdım
Dizileri bahane edip selaları fırsat bilip ağlıyordum En çok da takvim yapraklarına gizlenerek usulca
Bitmiş bir sevdam ol/a/madı benim gidenin ardından akrebe yenildiğim Aynaların göğsünde kendi kendimi yediğim
Türkan gibi meydan okuyan yada Hülya gibi hıçkırıklarının dozunu tutturamayan kadınım olmadı ki ben de hiç Kadir olmayı beceremedim yada Cüneyt gibi dövüşemedim
Ben hiç aşık ol/un/madım Sevdim dediklerim oldu Ayaklarında yaralı aşklarının tozu kapımda dinlenen Bir tarafı ayrılığa bakan yüzleriyle şiirlerimi çimdikleyen Gözlerinin çalınmış feriyle beni bilmecelere zincirleyen
Sevdim dediklerim vebalı hallerim...
Ucundan yenmiş baharlar bilirim Kapısı kilitli kozalarında ömrümü yitirdiğim ve yalnız başına oyunlar ki kapanan perdelerde tek kişilik kareler sırra kadem alkışlar ve kanlanmış gözlerimde çıt kırıldım matemler
Yaş otuz kûsur... Her sayfasında karalanmış resimler...
Kaç güneş tutuldu ayın cenderesinde döküldü kirpikleri ve yıkılan kaçıncı duvar gözlerimin önünde üzeri yalnızlık çizili ?
Hayat dalgaların kıyıların zincirlerini kesen melodisi...
Ben hiç aşık ol/un/madım Gurbet akşamlarında türkülere emanet kalbim kan tükürürken kaçtır yazılan yalnızlık kara leke alnımda ?
Zaten bu silüeti bozuk şehir kemikleri kırılırcasına yosma Her kırıtışında sütü bozuk kaldırımları gelip oturdu boğazıma
Ben hiç aşık ol/un/madım Aşk gelip beni bulsa artık ne fark eder ki Sürüklenmiş saçlarımdan silinmişken serçelerin ayak izleri...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Aşk ve Serçenin Ayak İzleri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aşk ve Serçenin Ayak İzleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çam kozalakları sevişiyordu rüzgarla canını çıkarırcasına Ben yalnızdım.
merhaba güzel dostum tebrikler tebrikler arif beye de biz hep yalnızdık be ustam yürek yalnızların yolcusu yürek kendi kendinin dert ortağı yüreğin yalnız kalmasın hep aşkla kal
Hiç aşık olunmamış ya da olmamış. Yada olduğundan haberdar edilmemiş bir kalemden bir film senaryosu yazılmış...
On altı yaşından başlayıp otuz küsürlü yaşlara değin...
Ama bu iki yaş arasındaki tek nokta: Hala bir şeyleri eksik olduğuna kendini inandırmak olmuş. Sevmiş, sevilmedim sanmış.Sevilmiş belki kendi sevmediği için görmeyi istememiş. Belki de...
Eğer bir kimse bir şair,kalemi eline alıp böyle yazabiliyor ise, böyle böyle işte...
AŞK nedir :-) aşkımla elele gerçek aşkın sahibine dir şairde hala gerçek aşkın sahibine -ki kul aşkını sahte yapmaz- gidebileceğim/iz bir el yoksa el/im üzerinde sonuç 2+2=5 olur
Türkan gibi meydan okuyan yada Hülya gibi hıçkırıklarının dozunu tutturamayan kadınım olmadı ki ben de hiç Kadir olmayı beceremedim yada Cüneyt gibi dövüşemedim…
Haklısın hakiki hayatta olunmuyor onlar ama sevgi aşk oluyor dipsiz kuyular gibi. belki hakikaten aşkın zamanı gelmemiştir yüreğinize sevginin en yücesini size gönderiyorum sevgilerimle.
sevgili dost, "ayaklarında yaralı aşklarının tozu, kapımda dinlenen." diyerek hançerlemişsin şiiri, eğer senin kaleminden biraz anlıyorsam asıl yaranın yeri işte burası.... geri kalan dizeler o yaradan akan kanlar ..... senin yaran onulmaz bir yara... hayat, elinde biraz pamukla akan kanlarını silecek belki tedavi edecek ama görüyorum ki kabuk tuttukça tırnak atıyorsun ve tekrar tekrar aynı yerden kanatıyorsun... ... evet dostum, şairin derin yaraları olmasa usta bir kalem olamaz bundan ben de eminim .... şiire gelince ne diyeyim böyle bir mükemmellik karşısında benim kalemim her zaman aciz... sadece tebrik ediyorum
geç kaldığım bir tanışma (kalem ) şiir başlı başına harika...tebrikler
"Ben hiç aşık ol/un/madım."
yaşanıyor inanın her halukarda da merak ettiğim birşey var biz aşık olmadıysak nasıl çıkıyor bu şiirler? bir bilen varsa anlatabilir mi lütfen :)) saygılar
eyvallah kabul... bu iki maddeninde sonu aşk..biz de aşk var ki yazıyoruz..aşk yoksa şiir yok.. o zaman "Ben hiç aşık ol/un/madım." olmuyor mu bana mı öyle geliyor? :) tebessümlü selamlar :)
Ben hiç aşık ol/un/madım. Gurbet akşamlarında türkülere emanet kalbim kan tükürürken, kaçtır yazılan “yalnızlık” kara leke alnımda. Çok güzel bir anlatım.Söz ustalğını gördüm.Tebrik ederim.Selamlar ve saygılar
nasıl bir kalemdir bu her seferinde önünde eğiliyorum.. her şiirinizi okuduğumda şairlik adına yolun ne kadar başındaymışım hala diyorum.. çok güzeldi bir kez daha..
Yaş otuz küsur ha? Şair bile yaş otuzbeş yolun yarısı eder demiş....Daha görecek güzel günleriniz var inanın... Ben hiç aşık ol/un/madım. Gurbet akşamlarında türkülere emanet kalbim kan tükürürken, kaçtır yazılan “yalnızlık” kara leke alnımda.. .........Umutlar sizinle daha bakın...Beklediğiniz bir aşk var açıkça söyleyemesenizde..Bırakın yüreğiizde kalsın o umut..Sakın yitirmeyin...Güzel günlere inş...ESRA
Ucundan yenmiş baharlar bilirim. Kapısı kilitli kozalarında ömrümü yitirdiğim ve yalnız başına oyunlar ki kapanan perdelerde tek kişilik kareler, sırra kadem alkışlar ve kanlanmış gözlerimde çıt kırıldım matemler.
MÜKEMMEL BİR ŞİİR OKUTTUNUZ 2 KEZ OKUDUM BÜYÜK BİR HAYRANLIKLA GÖNLÜNÜZE EMEĞİNİZE SAĞLIK SAYGILAR BIRAKTIM SAYFANIZA...
Kaç güneş tutuldu ayın cenderesinde döküldü kirpikleri ve yıkılan kaçıncı duvar gözlerimin önünde üzeri yalnızlık çizili ? .... Sayısını bilsem keşke. O kadar çokki. .... Ben hiç aşık ol/un/madım. Aşk gelip beni bulsa artık ne fark eder ki sürüklenmiş saçlarımdan silinmişken serçelerin ayak izleri… .... Ah Razı hocam çok hüzünlü bir finalle bitirmişsin.
Şiir ve hüzün şair ve kalemi bir araya gelince böyle usta işi şaiiler çıkıyor ortaya.Yüreğine sağlık. Selam ve saygılarımla.
aşk ve serçe...neden diye sordum önce kendime. sanırım bir zaman meselesi var bu bilmecenin içinde.kısalığına mı haml edilmiş diye düşünmeden alamadım kendimi. aşk'ın ayak izelerini takip etmek sanırım daha zor. serçenin kini hasbel kader kar üstünde görmüştüm.tanırım zannımca.ama aşk her mevsim başka bir iz bırakır,her kalp de bir başka şekil...
sağlam imgeli sağlam yürekten çıkmış belli sağlam çatmışsın hayata şaiirim yakışır sana papatyalar la erguvanlar da yakışır bu güzel imgeli sayfaya bırakır kaçar bu adam ki ardımdan gelenler ekrem ali geçmiş desinler helal sana ....bir tas su dök ardımdan ki bir daha gelmem adına...olarmı cannn
ekrem ali ertaş tarafından 7/29/2009 7:16:13 PM zamanında düzenlenmiştir.
Dizileri bahane edip, selaları fırsat bilip ağlıyordum en çok da takvim yapraklarına gizlenerek usulca.
Bahane etmeyeceğim sevgili şair şiirinize göz yaşlarımı tutamadım... Offf ki offfffff bir şiir yine yüreğinizden kaleminize dökülen... Harika ya da mükemmel demeye bile yüreğim varmıyor... İnsan başka bir insanın acısına ya da umutsuzluğuna mükemmel diyebilir mi? Ben de diyemedim... Yine de siz vazgeçmeyin ne fark eder ki demeyin... Kimbilir belki bir gün pencerenize bir serçe konuverir... Selam ve saygılarımla....
Türkan gibi meydan okuyan yada Hülya gibi hıçkırıklarının dozunu tutturamayan kadınım olmadı ki ben de hiç Kadir olmayı beceremedim yada Cüneyt gibi dövüşemedim…
helal kalemine şair... onca çaresizliğin arasında bu şiir şanslıyım dedirtti bana... ben aşık oldum... bana aşık olundu... ne kadar aşk acı yönünü salsada koynumuza... uçurum kenarı kahkahaları öğrendik... ve "ey aşk sen nelere kadirsin" demeyi bildik... şiiri okudum... bir daha okudum... ve şükrettim çokça... aşkı yüreğime yazan Rabbime... sağolasın şair... sağolasın... saygılarımla...
Ucundan yenmiş baharlar bilirim. Kapısı kilitli kozalarında ömrümü yitirdiğim ve yalnız başına oyunlar ki kapanan perdelerde tek kişilik kareler, sırra kadem alkışlar ve kanlanmış gözlerimde çıt kırıldım matemler.
.....
Ben hiç aşık ol/un/madım. Aşk gelip beni bulsa artık ne fark eder ki sürüklenmiş saçlarımdan silinmişken serçelerin ayak izleri…
Çam kozalakları sevişiyordu rüzgarla
canını çıkarırcasına
Ben yalnızdım.
merhaba güzel dostum tebrikler
tebrikler arif beye de
biz hep yalnızdık be ustam
yürek yalnızların yolcusu
yürek kendi kendinin dert ortağı
yüreğin yalnız kalmasın
hep aşkla kal