Dişlerinin arasında yitik sevda kırıntıları adı silinmiş dünkü aşklardan kalma Tel tel saçları arasında kırılmış kalpleriyle küskün melek hıçkırıkları Güneş sancılı doğar pencerelere ayın bıraktığı yerden çengelli dudaklarıyla Cebinde bilyeler demirden...
Bu şehir o eski şehir değil
Düşmüş iki yakası yosmalar gibi Çatıları kuşatmış darp izleri morarmış pembe tokası Belli göçmen kuşlar çoktandır uğramamış boş beşikleriyle tel direklerden başka kimse ağlamıyor yırtılmış resimlere...
Bu şehir o eski şehir değil
Sen kokmayan bir tat kaldırımların günahlarından eser Yıldızlar da bir kapris ki semâdan inip saçlarımda birikmezler Zemini bozulmuş yüzüme renk vermez hikayeler Kanlı telli duvaklar zoraki seçenekler yazılmış hamiline Kökünden sökülür acıtarak zifaf sevinçleri mahremiyetin üstünde sapsarı diş izleri...
Bu şehir o eski şehir değil
Ne zaman açılsa gözlerim yakamozlar ölür Beddua olur çöker şehrin hengamesine çıkmaz sokak ahlaklı tersten okunan adresler Bankların üzerinde söner hayaller gece lambalarının sessiz türkülerinde Umarsız kelimeler nursuz cümlelere sırnaşıp dolaşır şehrin sokaklarında kara kedi kılığında Kaderde gazaplar bileylenir çıkarmak üzere acısını kapana kısılmış mezarların...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AYAĞINDAN ÇÖZ BENİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AYAĞINDAN ÇÖZ BENİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
''Ah nasılda geçiyor zaman Nefes nefese doğan sevdaya rağmen Keşke bir şeyler keşfetseydik diyor insan ! Ve mezarlık yoluna sapıyor hemen...
Ben bütün bir gece uyumadan ölebilirim Herhangi biri bütün bir gece ağlayabilir Unutturabilir saydam bir renk eski bir sevgiliyi . Ve bir camın patlayarak kırılması Eski bir sevgiliyi birdenbire Hatta acımasızca hatırlatabilir ...
Yani sevgili dediğim yalnızca bir fıkradır , Hem insan bir fıkraya daha ne kadar gülebilir ... ''
''Ah nasılda geçiyor zaman Nefes nefese doğan sevdaya rağmen Keşke bir şeyler keşfetseydik diyor insan Ve mezarlık yoluna sapıyor hemen Ben bütün bir gece uyumadan ölebilirim Herhangi biri bütün bir gece ağlayabilir Unutturabilir saydam bir renk eski bir sevgiliyi Ve bir camın patlayarak kırılması Eski bir sevgiliyi birdenbire Hatta acımasızca hatırlatabilir ...
Yani sevgili dediğim yalnızca bir fıkradır Hem insan bir fıkraya daha ne kadar gülebilir. ''
Ne ki bir kibritlik cürüm, aşk, saman alevi... .... Evet dost haklısın aşk bir saman alevi. Çok hızlı parlayıp yanıyor ve yakıyor ama yine aynı hızda köze dönüyor. Sonra külü kalıyor içimizde. Tebrikler. Selam ve saygılar.
''Ah nasılda geçiyor zaman
Nefes nefese doğan sevdaya rağmen
Keşke bir şeyler keşfetseydik diyor insan !
Ve mezarlık yoluna sapıyor hemen...
Ben bütün bir gece uyumadan ölebilirim
Herhangi biri bütün bir gece ağlayabilir
Unutturabilir saydam bir renk eski bir sevgiliyi .
Ve bir camın patlayarak kırılması
Eski bir sevgiliyi birdenbire
Hatta acımasızca hatırlatabilir ...
Yani sevgili dediğim yalnızca bir fıkradır ,
Hem insan bir fıkraya daha ne kadar gülebilir ... ''
Kaleminiz daim olsun üstad... Sevgiyle...