14
Yorum
39
Beğeni
5,0
Puan
569
Okunma

Işıklar sarkarken geceye,
yelesinden eğilirdi bir düş
uçurum dudaklı nehrin kıyısından
nal sesleri geçerdi
Kim içini gömdü de sana,
gözlerinden sızdı bütün mevsimsiz ölümler.
O an, her şey bir yekpare
uçuşan kanatlar,
yol ve biz...
bir yeşilin damarında çoğaldık.
sırtımızda soyulmuş bir gölge,
tel tel titreyen sancının yokluk makamı ki
sessizliğin içinden doğan Umay...
sofrada
çıplak sabahları birlikte yedik.
Günün çiyinde,
kırların dizine otururken
rüzgârla üfle kendini.
çan yollarında unutulan çağrıya kalabalıksın.
toprak, uykusuz bir masalda güne saplanırken,
başakları dinlersin, kekikleri...
bir göç ayında
sus.
ve bulutlarla in uçuruma.
İs karası bir akşam değdi tenime.
ve neden
hep ıslıklandım
dumanın rüzgârla okşadığı yere
....
5.0
100% (20)