Seni Hep Sabah Yağmurlarıylaseni hep sabah yağmurlarıyla anımsıyorum üstünde yeşil yağmurluğun dişlerinin bembeyazlığıyla saçlarımız çamurlarla dost sapı kırık şemsiye evimiz olurdu ıslık çalmayı beceremezdik ellerimiz dudaklaşırdı ellerimizle öpüşürdük biz okul zamanı yağmurlarında tutuşurduk kimseler anlamazdı çiçekli eteğini giydiğinde kalbim orkestra olurdu aşık olmak ince fikirli bir orkestraydı ben yüreğimdekilerle söylerdim söyleyeceğimi gönül mahzenimden sunduğum gözyaşlarım ikimize de yeterdi seninse saçların zaten her şeye kâfi gelirdi ve mutluluğuna dönerdin mutluluğun dut ağaçlı bir evdi benimse mutluluğum da ağacım da sendin tek mutluluk ağacım her öykünün sonunda giderdin yaşayacak başka öyküm olmazdı öyküleyecek bir başkalığım olmazlayacak bir yaşamım aslında sen gitmezdin çocukluğum giderdi çaresiz alışırdım ayaklar altında olmana büyüdükçe azalırdı günahsızlığın yağmura bakarak yalan söylerdin ya azalırdı dokunulmamışlığın aslında sen gitmezdin arsız bir tufan kopardı saçlarınla gidişini lacivert gözlerine yakıştıramazdım beni unutmakla bırakmazdın yaralanmışlığımı beni unutmayı da unuturdun yağmura bakarak yalan söylediğini Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |