İcazetBiz beni alıp denize götürdük Deniz de beni getirip kıyıya bıraktı Kimi okudum kimi soludum Aynamda hangi suret Heba idi görmek içimi Bu vesvese bu biçimsiz istek bu tekinsiz yol Bir ucu keskin bir ucu kör bir ucu geri dönülmez Sükut ile sinesinde durdum ben bir meçhul buldum Bekledim eşiğinde kabulün otuz kuş uçtu otuz yas geçti otuz küll oldu zaman Aynadan yansıyan suret Dedi ki sen yok’u bul tenha kal yok neymiş bir bil Kör ol dilsiz ve sağır Bekle siyah geceyi beyda günün ardını Sen yaban kal Git ücra dağ başı yankısı ol keskin zirvelerde otağ kur Ben bu kapı önü otuz kuş uçumu Otuz rahvana hazır siyah at Otuz seferinden dönen yaya Ben bu evi olmayan kapı Ben bu sureti olmayan benle Ayna ile hemhâl ayna ile bir bir konuştuk Döndü Dedi ki Ey müşkül bu bir tecessüs! Hadi yaz! |
Sonra bir eşik kabul için bir süre beklenen durak
Sonra bir yolculuk anka yolculuğu (belki gerçek kim bulmak için teker teker personaları kurban ediş)
Sonra yokluk ama varlığı var olanı bulmak için cüz aklın kollarından çıkma çabası....(belki)
Aynalar delirmeyi önler ama yalancı olduklarını da biliriz buradakileri Mevlana'nın Çinliler..... hikayesine taşıyabiliriz gösterdiği ben belki bu sefer gerçektir inancıyla....
Güzel şiir