3
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
1303
Okunma
bir çocuk
nasıl da kısa kesmiş saçlarını uzun metraj bir filmin karesinde
bu kadın, bilir miydi ki
bir çocuğun renkli jelatinde şeker sevinci yüzü gözü
uzun sokaklarda ağaçların çiçek telaşı
uzatıp her seferinden
dönen şilep uykusu rıhtımında sessiz
bin dilde sesinin renkli susu pusu içinde
kendi içinden geçerken bozulan ezber
alıp gider ya
akıp giden nehir duyulmayanı henüz
kocaman korkulu bir kaygıda tek ayak beklesen elde çokça sıfır
aylak bakışında acaba
sen her kusuru teke tek alnından çivileyip koyuyorsun
yedeğinde bir ihtimale binaen
kısasa kısas bütün diyetlerde iki kez bekle
soğuk taşlarda ferahlayan başına vurup bin ah’ı
kahır edecek ince bir çizik keskin ve içli
bileklerinde derinden kaynayan sızı
için geçiyor
ılık ılık
gülümseyen yağmur kokusunu son en son
hatırlıyorsun
annen esmer bir merhamet dokunan dudaklarıyla alnında
kendi ellerinden utanan bir neslin içinden
buz kadar sert geçtin
çocuk eteklerinde bir aldanış
bin sevinç
bir cızırtı içinden
hangi çocukluğunu çıkarıp giydirip kuşatıp
diksen
bayramlık gülümseme gibiydi yüzün
Jüli d/Haliç