Yüzük TaşlarıEn acısı kalbinde gizli yedi veren bir sabır hangimiz daha gerçek İlk acıyla büyürmüş insan hangi zaman Sen söylerdin dinlerdim aşkla bakıyorum bomboş Her daldığım yer göz aşımı Otağlar kuruldu altın orda cenkler kuruldu Toz içimize doldu göğe sardı Kimse bilmez görmez duymaz sandıklarımız dolusu devâ Otağlar kaldırdı göçtü top yekûn Ateşler yakıldı kavurdu söndürdü yağmur Gök toza bulandı içimde yangından arta kalan Kül gibi buruk mayhoş soluk gri yolculuk Ilık bir harf koydu geriye Hepimiz içimiz kıvıl kıvıl lale Güldür diye bir deli sarmaşık Ha bugün ya yarın yoksa ne diye durduk yolun başı Bir gün bir kitap kapağı kaldırılmış ola ki İçinde zehir zemberek ilanı aşk Hadi yağmur da yağsın saçların kıvırcık Kim diyecek sana çok güzel bakıyorsun Yağmura benzedi siyah gözleri deniz kokuyor Ney sesi bendir ağıtı bir kadın çıplak ayaklarında kum falı bakılmış Sen hep o dilbaz ruhunla Teninde gül kokan aşkı derkenar yaz bu masala Jüli d/ |
“ varıp gölgesinde yatmak bu kitabın kaadını yapanlar
yazısını dizenler nakışını basanlar bu kitabı dükkanında
satanlar para verip alanlar alıp da seyredenler bir de
Abidin bir de ben bir de bir saman sarısı, belası başımın.”
Şiirin son yedi cümlesi,özellikle son final cümlesi ..
Okudum..
Saman Sarısı geldi aklıma
Çok oluyorsun/uz şair
Bence gidin beşinci tepeye en yakın kıyıdan sesli okuyun bu şiiri
Sevgiyle kalın 🌺
C.Mıhcı tarafından 2.11.2024 01:11:06 zamanında düzenlenmiştir.