HAYATIN İÇİNDE BİR YERLERDEN ÇIKAGELEN PORTRELER
APAÇIK KONUŞAN
Kalbin yok senin demiş yüzüne Senin kalp dediğin öldürdüğün isimleri yazdığın duvar Bu yüzden başka bir dudağın tadıyla yaralarını dikme hayalin var TERKEDİLEN Ey Musa neredesin diye yalvarıyordu Neredeysen gel de bu şehri ortadan ikiye yar Ve beni tut isyana meylettiren gecelerin ağzından çıkar TERKEDİLEMEYEN Elvedayı göçmen kuşların ayağına bağlamış bir adama denk geldim Sevgilim ne yaparsan yap diyordu artık beni terk edemezsin DEVRİMCİ ŞAHIS Devrim şarkıları söylüyordu çocukların gözlerine izinsiz girerek Hangi çocuk dedim bayram harçlığı beklerken devrim şarkıları ile yetinir gülümseyerek YANILAN Yanılıyordu Gemi onun değil akrebin uyumasını bekliyordu kentin koynuna girmek için AŞIK Esneyen çiçek mi olur dedim Neden olmasın dedi daha bu sabah yanımda uyandı biri Ağzını eliyle bir kapatışı vardı ki ah en sevdiğim şarkının nakaratı gibi HER ŞEYE SAHİP ÇOCUK Elinde simit -tüm parmaklarıyla tutuyordu- nasıl güzel ve gerçek her şeye sahipmiş gibi yürüyordu KAĞIT TOPLAYAN KAMBUR Kağıt topluyordu denk gelirse hayvanları için de kuru ekmek ölümü aklına getirmeden Bu yüzden mutluydu sanırım ve kasalı bisikletini seviyordu daha da çok daha da çok bir önceki günden YANLI/Ş TANRIYA TAPANA LAFI UZATMADAN SÖYLEYEN Üçü bir arada da tanrıdır o zaman ve içselleştirilebilir sizin tanrınız gibi Siz şarap kullanırsınız öteki taş öteki tahta ben hava su ya da adamın dibini Yadırgamasın diye tanrı hücrelerimizdeki yerini ANNELERDEN BENİMKİSİ Gitmen annemin umurunda değildi Ne hint dizilerinden ne de iki ters bir düzden vazgeçti Seni değil su arıtıcısını taktı kafasına günlerce tamirciye kötü kötü söylendi Anne dedim dayanamadım da gitti ve ben yalnız kaldım Bana ne dedi sen yattın aynı yatakta Sonra gitti gezmekten gelen kedisinin patilerini sildi usulca Özgür SARAÇ / Râzı |