seyrek kapılaruyurken içimin avlusuna sızlıyor hayat ’lar dilimde karanlık kış ’ın mevsim tokmağı gece kan-taşı yaralı anıların ve ölümlü şehirlerin yalnızlık düşüşü incinmiş sislerin dua mezralarında tam ortasındayız dünyanın sizinle aynı yerde aynı kalp atışında.. rüzgarlı güneşle eserken yapraklar uykuya dalanların,ayrılışların başında yetimlik -avucumun içinde sarılışları gölgelerin - ahreti uyandıran uçurum gözlerimin göremediği yüzlerde hazin bir Şubat’ ta soğuğun gözkapaklarında sıcak bir han arıyorum karanlığa çoğalan çocuklar nerdeler ellerimin ikliminde seyrek kapılar düşen şehirler onarılmaz yaraların önünde duadır avuçlarımıza inen her kayıp her saat başı elinden tutuyorum umudun çiçek açsın diye uçurum gözlerimizin kıblesine bakışlarımda çocuklar, anne ,babalar ... |
bir zaman
bir mekan çıkıp gitmiş akıldan...
yıldızsız, koca bir tavan
fotoğraflar ziyaret eder bu saatten sonra bizi!..