GİDENİN ARDINDAN AĞITLAR V
AŞAĞI KIVRILMIŞ BİR DUDAK
Bazen bir ip daha keskindir bıçaktan Bir bakış Bir kelime düzgün bile kurulmamış hem de Bazen bir mektup daha keskindir bıçaktan Aşağı kıvrılmış bir dudak Kuyuya benzeyen gamze Soğuk bir buse elvedayı hafifletmek için koyulmuş yanağa öylesine… AŞKIN KANATLARINI KUSURSUZ KESEN Hayal bile kurulamayacak bir gecenin soğuğundayım Kenar mahallenin birinde pis bir otel odasında -yeminle kent bile unutmuştur böyle bir otel olduğunu koynunda- Milyon kişinin kokusuyla eskimiş bir yataktayım tadından uzakta ah tadından uzakta Küçük notlar ile kirletilmiş duvarlarla baş başa -yeminle dışarıda hiçbiri senin olmayan olmayacak olan ayak sesleri girdap olup yutacak beni sonunda- Sen hep böyle acımasızdın da bu hikayeyi ben mi yanlış anladım Ellerin kanatlarını nasıl bu kadar kusursuz kesebiliyor aşkımızın Ben bu otel odasının …. CENAZE ÇIKMIŞ GİBİ Cenaze çıkmış gibi her yer Siyah beyaz sokak cadde ve evler divan masa ve vazodaki çiçekler Kısık sesle ve siyah beyaz kelimelerle konuşuyor insanlar kuşlar ve örtülmüş pencereler Sen nasılsın renkli mi gittiğin yer ? AÇTIĞIN YARAYI EZBERE KAŞIYAN ADAM Kahırlıydım neden gittiğini düşünüyordum Ara sıra ve ezbere açtığın yarayı kaşıyordum Önümde bir karınca gördüm çırpınıyordu suda elimi uzatıp kurtardım Özür dilemeli miyim o ara seni düşünmeyi bir kenara bıraktım Dün de balkona yarısı ısırılmış erikleri kim atıyor diye söylenirken seni düşünmeyi bir kenara bırakmıştım Geçen gün de rüzgar güllerimin saçlarını neden koparıp duruyor -ve dudaklarını kurutuyor- diye hayıflanırken seni düşünmeyi bir kenara bırakmıştım Not: Bu aralar öyle ya da böyle sık sık bir kenara bırakıyorum seni düşünmeyi Sen de fark ettin mi? Özgür Saraç/Râzı 100822denizli |
Yalnızlık yaşamın geçmez modası
Çarpılmış duvarda, varlık lekesi
Varlığından uzak, varlık gölgesi
Çok saygımla Şairim.