DELİNİN BİRİ BİR GÜN / BUNU SANA İLK KEZ SÖYLÜYORUM
Ellerim kafamın yanlarında
Ağzımda sigara kendi halinde -elim yok ki başka- Saçlarım taranmamış ki taramazdım sen düzeltirdin parmaklarınla Düşünüyorum -aslında düşüyorum- Problem çözmektense düş(ün)meyi bin kez tercih ederim bu yüzden X ve Y’ye hayatım boyunca selam vermedim Ama hayat problemlerle -ah sorular- yürümeyi -tehdit etmeyi mi?- seviyor insanın üzerine X ve Y’yi alıp seni ve beni koyuyor bir de utanmadan yerlerine Çocukken iyiydi her şey bunu ilk kez söylüyorum sana -ve hala düşü(nü)yorum bunu unutma- Çocukken demiştim basitti ve ölümcül değildi sorular Üç korner nasıl bir penaltı ederdi mesela Neden o kadar zevkliydi yazmak araba camlarına “Beni Yıka!” Neydi kısır partilerinde Kezban için kullanılan o kelimenin anlamı “Kırıştırma!” -Burhan abi neden o kızın ardından o kadar ağlamıştı- Gazoz neden pahalıydı açık hava sinemalarında Neden ayakkabı giymeyi zorlaştırmışlardı lanet olası bağcıklarla Büyüdükçe zorlaştı her şey -ve ben hala düşü(nü)yorum ve bağcık meselesini henüz çözemediler aklından çıkarma- Sorular da büyüdü evet Kıyamet alametleri Barajlardaki doluluk oranı illuminati Tanrıyı kim yarattı Sonu bilinen bir film neden tekrar izlenir ki -daha az okla daha çok haçlı mı öldürecek Battal Gazi- Bir şarkı yüzlerce cop bir o kadar kelepçe eder mi Sonra biraz daha büyüdüm Ben büyümeyi hiç istemedim bunu sana ilk kez söylüyorum -düş(ün)mek beni delirtecek ben de biliyorum ama sorular delirtmeyecek mi sanki- Aşkın içine acıyı koyan kim Cennete gidersem Tanrının dizi dibinde oturabilir miyim ve Kadınım sen neden gittin? Özgür Saraç/Râzı 030822denizli |
Tıp gelişip ömür uzadıkça daha da büyüyüp daha çok özleyeceğiz.
"Yeterince büyüdük" pankartı açıp protestolara başlasak mı ?
Ne kadar büyüme o kadar dert...
Keşke hayatımızda daha çok anlam veremediğimiz masum kargaşalar olsa...
Bak mesela büyüyünce "sen neden gittin" tarzı Şili biberi acısı kıvamında sorular çoğalıyor.
Gidip nüfusa, bu soruları sormayacağımız yaşa indirelim mi yaşımızı ?