Kekremsi buğuduman ve is yaşında geceyi uzatıyorum karanlığın kızıl çubuğunda güneş demidir kuşlar eğilip kalkar söz edilince aşktan çünkü zaman turnaların ırmağa usulca indiği yağmur ıslağı... sıcak düşü üşüyen kıyıların yol hüznünden gül esmerliği çarpar gölgeleri dokuyan suların yumağında yalnayak çocuklar baharın diline şiir taşırken.. küllenen ışığın yangınından doğar susmalar varoluşun gürültüsüz sazında dağ fısıltısı uçurumun oyuklarında yalnızlığın uyuyan bebeği.. gizinde solgun gülümseyiş belki, belki de burkulan bir sesin çöl menekşesi ağaçların doruğuna okyanus gibi kabardığında kent geceyi uzatıyorum gözlerimin çığlığını emzirirken çan damlaları kekremsi buğunun soluksuz göğünden irkilir içim bir çocuk bulutları söker aydınlığın sarışın kanatlarına Ay parçası vaktin apansız dudaklarına dökülür buğdayın uzun ve ince bacaklarıyla aşk.. suskuların günlüğüyle çatlar tohum özlem bir kuşun çığlık ikindisiyle sesime oturur sıyrılır gelir işte her gece bir tren yırtılmış tülüyle pencereme .... |
Konuşmayla susmanın,
düşle rüyânın bir araya geldiği,
sıradan yazma eyleminden uzak,
azmin içinden çiçekler açtıran, onları kendine has üslupla süsleyerek kelimeleri tılsımıyla esanslayan , buğusuyla büyüleyen güçlü kalemlerdendir Tesbih şair.
Şiiir heyecanı ile sezgileri bir dengeye oturtuyor,
Kurşuni renkleri mavileştiriyor
Dil güzelliği ile ruhu dinlendiriyor
Imgeleriyle hoş bir manzara sunarak,
gerçek şiirlere imza atıyor, gönülden gönüle gezen bir meşale gibi ışık saçmaya devam ediyor.
Beslendiği noktaları
şiire ilmek ilmek örerken
farkandalık sağlıyor, unuttuğumuz, hatırlayamadığımız şeyleri fısıldayarak bize yeniden hatırlatıyor.
Şiirle uğraşmak demek, yaşamın, yaşamın içinden geçenlerin birebir altını çizmek değil midir zaten.
Kocaman bir eyvallah..
Şiir,
sevmenin,
dokunmanın,
sarılmanın
hatırlatmanın,
uyarmanın,
yol gòstermenin,
tesellinin,
üşümenin
çağrının
çığlığın
derdin
yalnızlığa uyuyan bebeğin
realitenin
düş kurmanın
estetiksel güzelliklerin sanatsal karşığıysa eğer,
Tesbih ruhunun kağıda nasıl yansıdığına bakarak görebilirsiniz.
Ne demişlerdi;
"Zihnimiz için edebiyat, kuşun kanatları gibidir. Kuş hiç şaşmadan uçuyorsa, kanatları değil, keskin gözleri sayesindedir"--
....
İşte yüzümüze tutulmuş buğulu bir ayna, ve aynada gòrdüğümüz çoğumuzun aksi, çoğumuzun hayat hikâyesi, çoğumuzun düşünsel beklentileri..
-Hiç yok ki şiir sayesinedir,
gizli ve örtük kalmaması bazı duyguları ve tutkuları insanın.-..
Şiirin güzelliği işte sòyleten../
söylenenler..
Tebrik ediyoruM
Saygı ile hep
Tebessümle değerli şiirdaşı.