Güncegelirim, ay’ın kırmızı yapraklı bacağı dem damlacağın ışıklı parçasıyla mürekkepleştiğinde... yağmurlu tepelerden bir ıslık gürültüsüyle nehirleşir derinliğin uykusu.. çadırlı perdelere rengini geçen ısınmış boşluğun basamak hıçkırığı ses sade harmanıyla süzülür ellerime çağırırım çığlık ve kısık karanlığı göğüme görünür kuşlar toprak ve telaşta.. ikindi kır’larının sarı haşırlığında dinlenirken bir günü daha sessizca ağ ören han’da şiirsiz yaşayamam ben gölgemin ıslak dağlı lalesiyle fırtına kayıklarına koşan rüzgar usulca düşünce geceden yanık sulardan Ve hüznün ğüğümünden sağarım şehri.. değişirim herşey gibi ben de içimin tarlasına ki oyuğunda sevimli duvar/ takvimlerin giz şakağı/ şiirsiz yaşayamam ben özlerim gözlerimin nakışlı buğusunda ağaç gölgeli bozkırları çatılara inen kuşları baharlı bir kış güncesiyle ... |
Şiir de okumak ayrı bir keyif
İnce bir hüzün eşliğinde...
Saygı ile.