Buz sarkıtıyalnızlığa bir adım geldim o beni uçurum saydı ... öbek öbek b’ağlanan hüzünlerin kalp kütüğünde ateşten zerre buz sarkıtı dağların sırlanmış sesinde karanlığın nefesi aydınlık kopmalarla uzar/ uzar günlerin boyu yokuşlara pencerede kızıl fener bir gece doğumu gölgeli batmaların... harflerin düş kırığına bak hele sobeliyor mumdan a/yazımı kanatlı bir sel gibi kıyılarıma çarpıyor g/enlesen yaraya imgesel bir tarifle dönüyorum... Üşüyorum yuvalanan bir sıcağın şiir kuytusuna k/an emen duş şemsiyesi altında kristal taneler ........ |
Iszızlığı süzdüm geldim
Bu gölgeli sırlı dünya
Yarenimdir dedim geldim
Ah! bileler bilseler
Mazi derin bilseler
Sözcükler oruçludur
Muhal iftar etseler
Çok saygımla.