BeşikZaman hoyrat topun üzerinde Sallıyor insanları.. ipe dizili çocukların kuyruğunda amansız telaş Çoğu kareler puslu Bilhassa yalnız manzaraların çoğul seyircisi Kayıp sokakların yorgunluğu düşerken kilime Ah benim yalnızlık tohumu uğultularım.. Bulutsu misketlerin Çamur kokulu rengarenk elleri Ve kenarı kırık eteklerin üşüyen gövdeleri Cam kenarlarında özlenen masumiyetin suskun gizleri Yarı uyanık,yarı uykuda beşik Ses verecek olsam acep Kimi neyle susturabilirim Türküler de kederli Düş yollarında.. Yüzümün kenarında maskeyle derinlere inen Ay karanlığı odam. Odam,odam neylesin bekleyenleri Bir ışık yoksa geceden ...... |
Zaman vardı yine
Zaman salladı bizi büyüdük
Büyük salıncak oyun
Sonra çıktı tınısı
Başka kıtadan ülkeden
Ya da ne bileyim
Başka heryerden
Ay darağaında
Öykü şu ki asılmıştı
Altında biz çocuklar
.
Ve elli yılın mazisi
Dile kolay, elli yıl
Kaç yıl oldu sorma bana
Asıldım
Yetmedi mi yoksa
Çok saygımla.