DAR ODAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Biliyorum bir Fatiha kadar yakınsın...
Dün canı köfte istemiş biliyor muydun ? Açık bir köfteci bulamamışlar Bugün haber verdiler canı bir daha köfte istemeyecekmiş Kapkara bir haber 09.15’te Alıp demirden bir masanın üzerinde su sürmüşler dudaklarına Sonra tüm vücudunu beyaza boyamışlar -beyaz hep yakışırdı ona- Ardından bir kutuya koymuşlar soğuk eski ve kullanılmış defalarca Hediye paketi gibi kapamışlar ağzını yollamak için Allah’a Gördüm hazırladıkları hepi topu bir bilemedin bir buçuk metrelik oda Ne sağa dönebilir ne sola o dar o toprak odada Diş fırçalayamaz Selam veremez Günaydın diyemez Ekmeğin üzerine salça süremez Direksiyona geçene dikkatli sür diyemez Aç mısın ... Kalın giyin... sesi gelmez Sarılmak istese açılmaz kolları da Rüyaları ve hayalleri de yok Alıp gitmişler çıkardığı elbiseleri ile beraber koyup bir torbaya Gördüm yetmezmiş gibi güneşi de örttüler yeni kesilmiş tahtalarla ve taze kazılmış toprakla -hepsi üç beş dakika- Acelesi nedir bu küreklerin Utanmasam demirine de sapına da... Gözyaşlarım yiyemediği köfteden değil ya da beyazın kirlenmesinden Hayır asla Bilirim karanlıktan korkar o o daracık o karanlık odada… Özgür SARAÇ / Râzı 28122021denizli |
Binbir düşünce yola çıktı beynimin içinde
Ve bir sis çöktü tepelerine Aklımın
Sayısız yağmurlar dökülüyor şimdi gözümün oluklarından
Nice sorular çakıyor gözlerimin göğünde
Kayboluyorum yüreğimin eriyen yaglariyla
Anlatılamayan duyguların tarifini yaşıyorum
Öyle anlar geliyorki
Kendimede şaşıyorum
Ve
Karma karışıyorum
Değerli kalemi kutluyorum efendim saygılar