Öylediryoğun günün yorgunluğu gözlerim/ gözlerim ıhlamur çiçeği.. yalnızlığın tepesine buruklaşan susmaların şenliğinde dışarıda ve içeride çadırlı okullar konar sabahlarıma gelincik türküsünü açar dağlara Öyle ayak bileklerime yaprak silüetinde kıvrılır kent kendimi bir yokluğun yazında bir kuşun ağzında bir çocuğun parmaklarında isterim uçurumların düşler topladığı gölge dansı ruhum/ ruhum onca kanatların kamburunda çırpınış derinlerde yıldızlı bir mutluluk yalnızlığım gece asılır sonra deniz ellerime yüzümü çevirdiğim umutta kalmalar öyle güzel güneşte öğretmenim zaman, sis gemileri içinde ırmak beşiğiyle sallanır kıyıda rüzgar,camlar ve titreyen tohumlar öyle içimden doğru uyanışım size ağzımda şiirlerin ıslak alfabesi buğulu bir karanlığa sevda yerleştirir yüzümde ter damlacıkları gül taşıyan çocukların aydınlık feneri öyle yangın yerinde esmerliğim bir bahar testisiyle gökyüzünü onarır gözlerime su içiren çocuklar sizin her yerinizden bir pencere açılır havalanır kuşlar haydi hep mavi sınıflara ...... |