kemankeş gözlerin
bentleri açılmış barajlar gibi döküldün yüreğimden
gireceğin kapı tutunacak dalın kalmadı bende bir kasırga yaratıp gittin bütün mahyaları koptu kalbimin bütün çakralarım durdu algılamıyor ne aklım nede benliğim seni karanlıklardasın şimdi ben gibi dünyanın en uzak coğrafyasından sana mutluluklar diliyorum bana gelen yolların tüm ışıklarını kırmızıya boyadım atlatıp gelemezsin çünkü her yeri sarmış gecelerimin düş bekçileri oysa bir kartalın pençeleri kadar güçlüydü birbirimize olan bağlarımız züleyha’nın aşk yanığı gözleri gibiydi bakışlarımız Yusufun gözyaşları gibi masumdu yüreklerimiz biz en mümtaz aşkı yüreklerimize fidelemiştik elele tutuşan masum çocuklar gibiydik yarınların en çılgın aşıkları bizdik kaç kez atladım falezlerinden gözlerinin derinlerinde kaç vurgun yedim bilemezsin kaç kez öldüm ferinde gözlerinin dönüşü olmayan tüm yolları denemiştim seni bulmak için sen gittin ben öldüm sen hep gittin ben hep öldüm her gidişinin ardından şimdi sana ölecek yanım kalmamış şimdi ben esrik hayallerle en acı sitemler dilimde bekliyorum seni biliyorum son kez geleceksin bir yolunu bulup karşıma dikileceksin düelloya duracak bakışlarımız ve son kez vuracaksın beni o kemankeş gözlerinle ve yine suskun suskun ardına bakmadan g i d e c e k s i n Hülya Çelik |
Kalemde
Çok beğendim şiiri
Çok saygı efendim