Bilinç heykelleri
Hep şehirlerden bu üç yıldızlı hallerin
Kayarak güneşin ırmaklarına doğru Karanlığa meylederek gençleşirdin Bilirdik dudakların da kuruyan karanlığın seslerini Sonra insan ağırlayan bakışların Kayalardan sızan su saçlarının efsunu Ve niyet eden onca yıkanmalara karşın Çetin sorular sorardı tövbeler Küçük pencere Karanlık orman Ve tütsülenmiş ilk adımlamalı bebek yürüyüşleri hepsi süt emziren at süren ve kaçan şehirlerden uzayan çocuğunu kurtaran anne siması gün kamçılı zaman küheylan sırtında kızıl heykelleri biriken ateşin ince uzun halleri günü izleyen sağ omzun harbine teslim zahmet haykıran dağ kovuklarından kalemler getirelim yazsın yazsın sen çağıltısına toprağa hoş bir azar bıraksın sonra yurdum konuş şimdi daveti bir gecenin beyazladığını anımsadığında vuslat gününe çocukların omuzlandığı içinde balık büyütenlerinse su yuttuğu bilinç harmanındayız artık ve seni anmadan geçemeyeceğim saçlarının sesi bırak öyle kalsın... |
Saygılarımla hocam.