ütopik umutlarbiz hangi olivyon ovasında fideledik yüreklerimizi yeşermeden birer çalı gibi sürüklendik gözyaşlarımızın kızıl ırmaklarında hayat bir tirad geçti önce bize verilen ömrün ilk sahnesinde sonra devirdi yaşanacak yıllarımızı tek kurşunla avuçlarımızda tuttuğumuz özgürlüğümüzü ne ara sızdırdık parmaklarımızın aralarından biz şimdi iki esir kopamıyoruz acının güçlü bağlarından bizi vuran hüzünlere baş kaldırmaya tenezzül etmeyen hayallerimize gülüyor acılar bulutlar bile zapt edemezken gözyaşlarını şu halimize nasıl gülsün hicranlar hâlâ acıya dair ağıt biriktiriyor yüreklerimiz rüzgarlar beste’ye vururken en acı şiirlerimi derin bir soluk alarak üfürdü kalbimin çatlak duvarlarına hangi tsunaminin altında kaldık da gitti bizden sevdamız hangi kıvrım dağların da bıraktık sevda yolumuzun izlerini yaşanan en anlamlı geceleri yadsıyan ritüeller geçti günbegün yer kabuğunu tutan kayaçlar kadar güçlüydü yüreklerimiz şimdi un ufak olup dağıldık serpildik kurak topraklara yıkılan dağlarına ağlayan kuşlar denizlerin kurumuşluğuyla vurulan martılar dinginliğe yeminli nehirler aşiyanlarda kök salmadan buhar olup dağıldı ütopik umutlar Hülya Çelik |