Güvercin bayramı
.
Elimi uzatıp acına dokundum, sıcacıktı göğsünde bir orman büyütüyordun gözlerin karanlık kuyusunu taşıyordu çölüme gözlerin ne zaman değse bir hançerin ucunda sallanıp ölmüyordum. Esmerdi acın yüzünde, görüyordum koyu, dip, katı konuştukça dilin, kesik kesik koşan hayvan nefesi ve yüzün hiçbir yere uğramadan bana geliyordu üflesem uçacak kadar sersem uykulardan sıyrılıp kolunu sarıyordu boynuma bana çekilmiş teslim bayrağıydın sen. ki gezip dünyanın tüm şehirlerini yüzünde kayboldum. gençliğimi soyunduğum aynalar pesimdeydi bir toprak parçasıydım hiçbir coğrafyaya siğmiyordum. Tutsam dedim elini, göğsüme koysam güvercin bayramı benzer gibisin kıştan yorgun dağa iyi gelsek birbirimize ufalayarak kabuklarımızı ben bir avuç tuz sen baştan başa yara. . |