gök durağıtozunu silkelerken terli karanlığın bahar batar baktığım aynalardan elime daha ne olsun bir ışık su içirir sarı toprağından buğdayın ve acının kamışlı türküsünde sarmaşıklarca yeşerir güller gözlerimin gök durağında uyusun da büyüsün içimde çocukla yalnızlığın giz beliği.. mevsim ipliği iklimin aşk kokusunda gece omzumun yanıbaşında ne güzeldir akan ırmaklar ne sevecendir herşeyimin sessiz cömertliğinde kirazlı bir dil/ gün doğumu şehir yâr sandığı ve kayığı rüyaların denizi anlatan kendimi şiire hazırladım yağmura ve pencere direklerine -nefesimde uçurum yokuşu- vaktin kırmızı kapısında ay tutarken soluğunu sevgilim ne güzelsin dağlara çiçek açacak su yürüyecek kıyı ikindisiyle.. ey canımın tek odalı buğu yangını kendimize büyüyen akşamlardan içeçeğim ağacın yağmurlu ellerini ...... |
....
"Çok şükür ki gökyüzü henüz hiçbir cüzdana sığmıyor.."
İpekten kanatlarla ses veriyor kelimeler.Semaları kırışmış her an bir yağmura içlenir gibi.
"Gök ağlasa yer gülse"
Kelimeler buluta özense iç'im gülse.
Gök durağına sonsuz bir mavi gelse ne önemi kalır değil mi mesafelerin.
Şiirdeki çok anlamlılık, çok sesteşlik boşlukları doldurarak daha çok şeyleri aynı anda hissetmemize olanak sağlıyor.
Sesi de görüntüsü de parazitlerden uzak, besberrak bir düzeyde parlaklık sağlıyor.
Parçacıklar, şairinin alın teriyle cilalanıyor düzenine bağlı kalarak hayâllerin şiirsel işlevine netlik kazandırıyor.Kulakları hiç rahatsız etmiyor.Ruh ise zaten aç, hemencik oturuyor sofraya.
Dizeler arasında ince ince hesaplanmış muhteşem bir örgü var, kopmayan bir bağ sağlam.bir duruş var.
Dil ve sözcükler şiirin yapısını güçlü bir temele dayandırıyor.
Kelimeler üzerine serpiştirilmiş yıldız tozları şiire şatafat katıyor.Derinlik ise uluhiyetine nişan takıyor, gittikçe genişliyor gibi sanki.
Gökyüzü krallığı şiir içinde hakimiyet sürerken, ortasında bir sükun damı kuruyor.Orada çocukla, çocukluğuyla fısıldaşarak özlem gideriyor.
Sözcükler şairin elinde
sesinde, soluğunda birbaşka güzel.
Üflediği her kelime bambaşka bir boyuta bürünüyor, can çekirdeğine can veriyor adeta.
Eyvallah demekten başka ne gelir ki
Eyvallah
saygı ve tebessümle.