BEKLENDİK SAYIKLAMALARI. ELMA İLE BİTEN RÜYA “Ol!” emriyle başlamıştı her şey toprak şekle girdi Meleklerin gözü önünde ruh üflendi… Cennet diye bir yerdi hatırlıyorum Tanrının sesi güzeldi Ama masal kısa sürdü ve elma ile de bitti Uğraş dur şimdi… II. SOBE SOBE SOBE Sen bana masal anlatıyordun ben sana Öznelerin canını yakmadan yükleme tez ulaştırmayı ve edatları ustaca kullanmayı biliyorduk eski aşklardan Anlattığımız masallarla saklıyorduk kendimizi birbirimizden S/aklanacak yerlerde çıt çıkarmadan beklemeye alışıktık eski aşklardan Bir yağmur yağdı beklenmedikti ve sildi süpürdü s/aklanma yerlerimizi Bir yağmur ki açığa çıkarıp hilemizi ikimizi de sobeledi… III. AY IŞIĞI İPLİĞİNDEN ŞAPKA TAKAN KADINLAR Kendini arayıp bulmaktan kaçanlar Tanrıça kokan bir cesaretle hem de aşktan bahsediyor ne garip Ah Ovidius! Kulakların çınlasın Heroides’in sayfalarından taşan kadınlar böyle miydi Onlar kendilerini bulmadan ne ateşe atlardı aşklarının peşinden ne şapka takarlardı ay ışığı ipliğinden IV. SEN TÜM BAĞLAÇLARIMSIN BENİM Sen yoksan yanımda ben anlamlı ve düzgün bir cümle olamıyorum Yalnızsam ne kuşlar konuyor dallarıma dinlenmek için ne şiirler dudaklarıma dillenmek için Anladım çoktan harf kokan sevgilim Sen tüm bağlaçlarımsın benim V. BEGONYALARININ SAKSISI Mitoloji okuyorum Tanrılar ütülüyor kafamı Zeus’un mızrağı oluyorum bir zaman Bir zaman Thor’un baltası İsis’in peçesi sonra İndra’nın narası… Halbuki uğurlu küpen olmak istiyordum Begonyalarının saksısı Parmak uçlarında dinlenen kelebek ya da dilinden Tanrıya açılan tövbe kapısı Hayırlısı… Özgür SARAÇ/Râzı |
😊 süper🤗🤗