Damlalarbir şiir mırıllığında atın kumu silkelediği yol’a uyanan yüzüm.. geçiyorum suları sırtlayıp dilimde kafes zamanda çöl aydınlığı .... rüzgârın kanatlı toprağına nal göğsü sözcükler serpiyorum söyleyin sel kuşların yıldız tozlu çocuklarına buraya gelsin..... alnımda aralanan perdenin ıslık yağmuru yaprak kızıllığında ayna açar göğe sarmaşığın suyunda mürekkep dalları/ kitabın yarısında dağ/ ve dizlerimde şarkıların kuyu gölgesi büyümeyi yanağımda duvarın sarısıyla anlatıyorum karanlığı kundak yapan ağaçlar ışığı yanmış masalla gülerken parmak uçlarımda nezaket kıyıları ruhumun ırmağı semazen sessizliğiyle su içer.. fistanlı zakkum derinliğin ötesidir gece bir ateşdir dudaklarımda susmanın çıplak a/yazı dünya ay karanlığında uçurtma damlaları kamaşırken buğdayın boşluğa kenetli ellerimde salkım kuş zamanın gövdesi kara denizin tuzunda gül mavisi İncecik akşam gözlerime topladığım ..... |