Kül altıUçurumlar, uçurun yağmur at’larını öylesine ölüme yalnızlığın son damla suyu ay tadında burada yaşamak gece çiçeğine göğü soymak kadar kızıl güneşli vakit bu resmi aynaların içinden koparıyorum ağıtlı ağaçlar küçük harflerle yürüyor pencerelere.. kül altında sesi boğuluyor şiirlerin.. sevgilim benimle kalan yalnızlığım uykusuz uçurtmaların asmin gülüşü mevsimlerin hüzün kelebekleriyle sabahlar.. su çürürken soluğuma ıslık çal gel gizlice suskun göçün kış masalına seslenmek için bahar’ı bütün at’ları vuruyorum uçurum yüzüne oysa iyidir uçurum yankısında sesler dağılır düştü mü avuçlarına şehir sisler içinde kapıya nakış işler mavisinde tortu .. |
Üstte bir sonsuzluk mavisi
Altta bir uçurum moru
Aldığını veriyorsun, verdiğini bir daha alamıyorsun.Bir ayrılık üzre kurulmuş, bir veda busesi kondurulmuş hayatın içini güzelliklerle doldurmak sonraki nefeslere bırakılabilecek en önemli miras olsa gerek.
Şiirin ihtiva ettiği duyguyu anlamak ve yaşamak ..
ve olabildiğince yaşatmak şairin kendi özel tasavvurundan müteşekkil olduğu kadar, yaşantılardan da izler taşıdığı aşikardır.
"Beğenmedim"
diyeyim :)
Şiirle ve esenlikle