VE GÖZLERİN KAYBETMİŞ GİBİYDİ KÖPÜKLERİNİKadınım Şimdi sen geldin ya gözlerini karanlık kuytulara boyayarak Mimiklerini ateşlerden yontarak ve dilini zehirli cümlelere bandırarak Geldin ya gerdanın soğuk ve ellerin Ayakların gitmeye dönük ve zülüflerin Kadınım ve sonra sen bitti dedin ya Sıkıldığın bir kitabı bitirmiş tonda Yok artık dedin ya adın geçtiği zaman başlayan telaş dudaklarımda Geçti dedin ya gece koynunu özleyişim Şiirlerinin içinde sobelenme hevesim O sarsılmaz çınar ağacı gibi gövdenin gölgesinde bazen şımarmış çocuk bazen limanını bulmuş kadın gibi hissedişlerim… Kadınım Zaten ellerin her zaman soğuk bir mezar taşına dokunup gelmiş gibiydi ve gözlerin kaybetmiş gibiydi köpüklerini Dualarında adım hiç geçmemişti Dudakların da küf tadında ve daima bestesizdi Kadınım Zaten gece gözyaşlarımı gamzelerime gömerken yoktun Akrep iğnesini bileklerimde gezdirirken yoktun Aldığım çiçekleri perdelere iğneleyerek öldürmeyi aşk sanıyordun -Kaç gün batımını kaçırdık güya topuklu ayakkabıların yüzünden hatırlıyor musun ? Hatta kaç gün doğumunda ben çayı ve sohbet konusunu hazırlamışken uyumayı seçiyordun ?- Kadınım Şimdi sen geldin ya ve sonra bitti dedin ya Ne gerek vardı içine bir şey koymadığın aşkın elvedasını bu kadar uzatmaya ? Özgür SARAÇ/Râzı 21112020Denizli Teşekkür ederim edebiyat defteriiiii :) |
Nasıl uzamasın ki bu aşkın elvedası; diyerek kutluyorum; saygılarımla.