Okuduğunuz şiir 16.2.2020 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
keşkelerin silindiği bir zamanın şiiri ...
/ Bir ben vardır bende , benden içeru ... / Yunus EMRE
. . ... ...
gecenin ilerlemiş bir vakti aylardan Şubat yıllardan bilmem kaç bin yılı zaman hükmünü yitirmiş durumda buralarda hala ölmemiş isem ki bir ihtimal mutlaka yaşıyorum dur azizim!
selamı sabahı kestiğim ne çok insan var hiç birisinin yüzlerini dahi anımsayamadığım insanlar perdeyi çekmişim pek çok şeyin üzerine yağmur mevsimi şimdi izleri kalmayacak biliyorum
kendine dost olmalı insan yalandostluklardan medet ummadan önce en yalan yanlarına kanmadan uzaktan sevmeli insanı incitmemeli asla öylesine incinmeye hazır öylesine çok çaresiz insan varken
gülümsemeli biraz hiç nedensizce olsa da nedenler sonradan gelir keşke bilebilse
hiç bir şeyi değiştirmeden önce kendini değiştirmekle başlasa her yeni güne beklemekten vazgeçip harekete geçse inandığı değerler için sevgiyle bakarken kainatın tümünü kucaklayabilse içtenlikle her günün bir hediye olduğunu insana ve her acının ayrı bir tadı her derdin bir yarayı şifalandırdığını unutmasa yaşamı ertelemese hep gelecekte bir güne şimdi bu gün şu an mutluyum diyebilse buna tüm yüreğiyle inanarak dünyayı değiştirirdi işte o zaman
değişmeyen inançların tutsaklığından sıyrıldığında her yeni günde değişen giderek daha da güzelleşen umutlarla tanışır insan en kötümser tutkuların bağımlılığından kurtulduğunda derin kuşkuların yeniden başlar yaşam kendi yarattığı mutluluklara bir fazlasını da ekleyerek hem de ... . . ... ...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
keşkelerin silindiği bir zamanın şiiri ... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
keşkelerin silindiği bir zamanın şiiri ... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ne güzel bir tesadüf olmuş arkadaşım. İnsan insana benzer aslında. Öylesine çok ortak yönlerimiz var ki, saymakla bitmez. Şiirde anlatmaya çalıştığım gerçekler, özel yaşamımda bire bir yaşadığım gerçeklerin yazıya dökülmüş halinden ibarettir. Yaşamınızda iyiliklerin, güzelliklerin, sevgilerin, bolluk bereketin ve güzel sağlığın hakim olmasını dilerim. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Selam, sevgi ve saygı ile.
Çoğu zaman insanlar çok çok geç kalmadan bir şeyleri fark etmeye başlayabilirler. Kendi özlerine inmeleri, kendi ruh ve beden seslerini dinlemeye zaman ayırabildikleri ölçüde de, kendi içlerinde gizlenmiş ilahi güçlerin farkına vararak, ilahi bütünün, kainatın, kendileriyle birlikte bir bütün olduğunu ve o bütün ile iyiden, güzelden, doğrudan, sevgiden yana yalansızca paylaşımlarda bulunmanın, hem almanın hem de vermenin erdemlerini ve gerekliliğini anlayabilirler arkadaşım. Hala nefes alıp verebiliyorsak, asla geç değildir bunlar için. Kainatta yaratılmış sayısız miktarlarda yüksek tekamüllere erişmiş ruhlar, canlar vardır. Göremiyor olduğumuz, farklı frekanslarda farklı yaşam modlarında da nice nice ruhlar var . Hilafsızca, ayırımsızca, tüm kainatı dinlemeye, anlamaya, anlatmaya ve birlikte alış verişlerle tekamül etmeye karar verdiğinde insan, kainatın bütün ilahi kapıları önünde açılır. Gözle göremez o insan belki ama, her her her şey değişir dünyasında. Uzattım özür. Şiire ve konuya katkı veren yorumunuz için teşekkür ederim. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sahi hiç olmasa keşke keşkelerimiz... Ama onlarda yaşama dair sanırım. İstemesekte olabiliyor bazen. İçli bir hesaplaşmaydı dizeler. Yüreğine hüzün değmesin sevgili Mert
Sevgili Dosteli, keşkeler için, daima geriye dönmek, geriye bakmak gerekiyor. Oysa hayat bu gün, şu an'dadır. Hayatın bu gününü ve şu an'ı elden kaçırmamak için, keşkelerden kurtulmamız gerekli. Bu gün, şu an ben ne yapabilirim, neler yaşayabilirim, iyiden güzelden yana neleri üretebilir ve kainat ile paylaşabilirim'in çabasında olmalıyız. Hayatlarımızda pozitif mutluluk pencereleri açabilecek en güzel yöntem de bu görünüyor. Şiire katkı verdiğin güzel yorumun için teşekkür ederim. Selam, sevgi ve saygı ile.
Keşkesiz bir hayatı yakalayabilen bir insan bü güne değin hiç göremedim Keşke keşkesiz bir yaşam gerçekleştirebilseydik. Güne düşen bu değerli dizelerin sahibi Kıymetli Şairimizi can-ı gönülden kutlar tebrik ederim. Selâqm ve Duâ ile.
Hayatımda, en kısa zamanda yazdığım şiirim sanırım budur Osman bey. Aslında amacım, yaşama bakış açımdaki değişiklikleri ve yaşam biçimimdeki pozitif gelişmeleri bir biçimde yazıya dökmek idi. İnsanlarımıza yararlı olabileceğine inandığım mesajlar vermek zaten genel yaklaşımımdır. Bu şiirin de, amacına en güzel hizmeti vermesini diliyorum. Tekrar teşekkür ederim pozitif katkılarınız ve yüreklendirdiğiniz için. Selam, sevgi ve saygı ile.
Evet arkadaşım keşkeler belki de daima olabilecekler yaşamımızda. Ama, hayıflanmadan, kederlenmeden, '' keşke şunu şunu daha iyi yapabilseydim '' moduna dönüştürebilmeliyiz bence. Geçmişte kalan hiç bir üzücü konuyu bu günlere taşıyarak, hataları, eksikleri, kusurları, sonradan görebildiğimiz yanlışları, keşke yapmasaydım demenin bu güne, yaşadığımız an'a taşıyabildiği, yalnızca negatif-olumsuz etkiler ve enerjilerin yayılması ve benzer tüm negatiflikleri de kendimize, bu günümüze çekmemiz oluyor. Bunu yapmadıkça, her şeyin çok daha olumluya dönüştüğünü göreceğiz. Çokteşekkür ederim katkınız için. Selam, sevgi ve saygı ile.
Kuşkular ise insanın diğer insanlardan ve yaradılan her varlıktan kendini sıyırabilip özünü bulabildiğinde biter.Yaradılışta her insan hem aynı hem farklıdır.Bir çok duygu sonradan kazanılır.
Mesela bir yaşındaki çocuk nefreti tanımaz ama sevgiyi hisseder.İlerleyen yaşlarında sevgisizliğe mahkum edildiyse kendi de dahil herşeyden herkesten nefret eder.
Okula giden kardeşi olan ve arkadaşlık ortamına giren bir çocuk kıskançlık duygusunu hiç bilmese bile kendinden bir tık üstün olan diğer bir insanı kıskanır ve dahi haset duygusu bile taşıyabilir o insana karşı.
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Keşkeler silinir mi bilmiyorum. Belki de şiirin başlığında dediğiniz gibi Bir zaman...
Düşüncelerinize katılıyorum. Pek çok şey yaşadım ben bu güne kadar üzüntüden yana. Annemi, babamı, büyük ablamı kaybettim.Daha nice nice sevdiklerimin kayıpları da ayrı. Bu gün artık, yaşamımızın içerisinde, biz istesek de istemesek de yaşamak zorunda olduğumuz kayıplar olduğunu ve bunları durdurmanın da imkansız olduğunu öğrendim. Elbette üzülmemek elde değil ancak, bir noktadan sonra da, kadere boyun eğmek ve isyankar olmamak gerekiyor. Acılarımızı yaşarken, yine de yaşamdan kopmamayı, geçmişin eksikleri, kusurları, hataları, yıkımlarına dair hayıflanmaları, dertlenmeleri, keşkeleri de bir kenara bırakıp, hayata dört elle sarılmamız gerektiğini öğrendim. Bu bir idrak olayı aslında. Neyi olduğundan da fazla büyüterek ruhsal bunalıma, depresyonlara girer ise insan ; hayata katılımını ve anı, günü ve yaşadığı zamanın kendisine sunmaya hazır olduğu sayısız olanakları ve mutlulukları da kaçırabiliyor bu yüzden. Oysa, son nefesimize kadar, gücümüz yettiğince, mutluluklar yaratmak ve gülümseyişleri de yüzümüzden eksik etmememiz bizim yaratabileceğimiz kadersel kodlar ve kendi kaderimizi yaratabilmekte en çok gerekli olan alışkanlıklarımız haline gelmek zorunda. Ne ekersek onu biçebiliyoruz. Üzüntüler ektiğimizde, acı ve kederler biçiyoruz maalesef. Çünkü, kainat, bizim düşüncelerimiz ve taleplerimizle, söz ile veya yazı ile bulunduğumuz talepleri dikkate alarak, o taleplerimizi yaşamımıza eksiksiz olarak getirebiliyor. Son söz olarak, mutlulukları, huzuru, sağlığı, yaşamımıza güzellikler katmayı talep etmeliyiz ve de acıları, dertleri, kederleri, ne sözlerimizle ne de yazılarımızla asla dile getirmemeye dikkat etmeliyiz. Çünkü, misliyle çok daha fazlasını, beş beterini kendimiz hayatımıza çağırmış olmaktayız. Pozitif katkılarınız için çok teşekkür ederim yine. Selam, sevgi ve saygı ile.
Keşkeler, zamanla kişi , yaşamın anlamını ve kainatın işleyişini idrak ettiği zaman silinir . Olan her şeyde bir hayr olduğunu anlarsınız zaten zamanla. Teşekkür ederim şiire katkınız için. ,Selam, sevgi ve saygı ile.
Taşıdığımız genlerin eksileri de artıları da var ve bunlar farkındalık gerektiriyor. Farkına varabildiğimiz ölçüde değiştirebilme şansını da bulabiliyoruz. Aksi durumda, maalesef, yaradılıştan taşıdığımız genetik yapı ve sosyal, kültürel yapının yalnızca sıradan birer kopyası olarak dünya deneyimlerimizi tamamlayabiliyoruz. Kısacası, kıl kadar tekamül edemeden, geldiğimiz gibi gidiyoruz bu alemden değerli arkadaşım. Yorumunuzla şiire katkı yaptığınız için teşekkür ederim. Selam, sevgi ve saygı ile.
Bir okura böyle hissettirebilmek ne büyük başarı.
Tebrik ederim.