eğer bir gün aşk ...
Eğer
. . . . eğer bir gün aşk ansızın çıkıverdiyse karşına beklenmedik bir fırtına gibi almışsa içine çekip yüreğinin en yaralanmış çöllerini senden kalakalırsın işte öylece esiri olmuşsundur çoktan belki bir seraptır belki de en büyük gerçeğindir ama senin gerçeğin olur işte o aşk… her şeyi unutturandır artık çoktan bir başka dünyadır o karanlık dünyanı alt üst eden yalnızca aşk vardır dünyanda sen mi? sen yoksundur bir anlamda başka bir sen vardır şimdi silinmiştir bütün acılar geçmişin defterlerinden yeniden doğmak gibi yeniden başlamak istersin her şeye zaten, öylesine yalnız ve çaresiz bırakılmışsındır ki hiç kimsesizliğin ve yalnızlığından başka hiç kimsen de kalmamıştır dünyanda en büyük gerçeğin olmuştur çoktan beridir o acımasızca yalnız bırakılmışlığın kimsesizliğin yalnızca aşk vardır yanında her şeyinle bütün acı gerçeklerini kabullenen ve yine de sevgiyle saran seni aşk… bir gün, seni o acımasız yalnızlıkların ve kimsesizliklerin yıkılmış şehirlerin karanlık sokaklarına iteleyen acımasızlar çıkarlar sahneye bitmeyen nefretleri ve bin türlü yalanlarıyla zaten yıktıkları dünyanı bir kez daha yıkarlar bütün günahın, bir zamanlar o yalan yüzlerine inanmak ve birlikte bir yola çıkmaktır bin bir ümit ile oysa, en zor günlerinde sırtından hançerlenmişsindir ve yapayalnız bırakılmışsındır koca dünyada vefasızlıklarını yazsan roman olur aslında da neyse boşver şimdi bunları yine yalnız bırakılmışsındır ve o güzelim aşk da katledilmiştir birkaç çapsız, vefasız, ahlak düşkünü, yine yıkmıştır dünyanı… yaşanan her acıdan aldığın dersler vardır yine de sen, eski sen değilsindir artık o köprülerin altından çok çok sular akmış çok çok acı deneyimler yaşanmıştır silmişsindir pek çok şeyi yazgı mukadderat kader her ne dersen de artık senin yolunda yalnızca çıkarsız yalansız insanca sevgiler kalmıştır bu gün geçmişin vefasızlıkları ve acımasızca hançerleyen ellerini kırmışsındır bütün yaşadıklarınla yalnızlık güzeldir aslında silmişsindir bütün vefasızları hayat defterinden evet yalnızsındır bu gün ama, yine de mutlu… yalnızlık en büyük dosttur en vefalı arkadaştır insana bunu anlamışsındır çok çok geç olsa da … aşk… aşk’a gelirsek, o hiç değişmeden yüreğinin en yaralı kuytularında yaşayacak seninle birlikte çünkü en vefalısı aşk idi ömrünce bu gerçek de hiç değişmeyecek bir ömür boyunca aynı güzellikte yaşayacak yüreğinde son nefesine kadar… dahası ; sonsuza kadar yaşayacak aşk ... . . . . Mert Yiğitcan 27 mart 2021 / İstanbul |