Kuzenim - yok diğeri hani şu çatlak olan - Abi dedi sana bir resim atacağım Bi bak beğenirsen tanıştırayım Attı … Resimde bir prenses vardı Adı …. ………..
Buluşmayı ayarladık mekan Kahve Diyarı Şimdi dedim hazırlık zamanı En güzel tshirtümü seçeyim dedim ... Yok En güzele en yakın ... Yok - ya hu ben hiç mi güzel tshirt almadım - En güzele en yakın olana en yakın olan ... Eh işte ! Kırlangıçlı olanı seçtim Kırlangıçlar dedim eğer orada uslu durmayıp çığlık çığlığa uçacaksanız söyleyin Dediler ki biz slogan atmadan duramayız Sen şu vişne çürüğünü giy de git Hiç buluşma görmedi sevinsin garip Tamam dedim ütüyü aldım elime Ütüle şunu dedim tek bir çizgi kalmasın geride Direndi namussuz ! Kıskanç uğursuz ! Ulan dedim ben senin kablonu …. - yok yok öyle demedim rüşvet verdim - …………
Oturdum ve konuşulacak konular listesi yaptım Hoş geldin … Nasılsın ? … Ben de iyiyim… (Bitti) Liste yere çakıldı İçimdeki çocuk halime kıkırdadı Allah’ım dedim Bir prenses ile birlikteyken nasıl doldurulur ki konuşma balonları ? ………….
Buluşma yerine gittim Bir masa beni buyur etti Oturdum Zaman geçmiyor diye akrebi tehdit ettim Yerini değiştirdim şeker kavanozunun Ağlayacak gibi oldu menü ve kül tablası Acıdım da tutup eski yerine oturttum Kendime demli bir çay söyledim Garson hızlıca getirdi - mekan boştu acelesi neydi ki ? - Vakit geçsin diye dem üzerine hır çıkarmak istedim Değiştirelim abi deyip garson kısa kesti Boğazıma dizdi hır/ıltı/lı cümlelerimi Kitabımı açtım birkaç şiir okusam iyi gelirdi Özdemir ASAF denilen adam o ana saklamıştı sanki en anlaşılmaz şiirlerini - ama komik kaçar diye küsmedim Özdemir’e - Okudum sonra bir daha okudum aynı şiiri Meret gözlerini kapattı ve gerdanını Yüzüme bile bakmadı Aklım dedim aklım satırlarda değil ki Aklım kapının kenarında aklım nöbetteydi Nereden geldi bilmem arsız bir sinek peydah oldu Bu masa benim der gibi volta atıyordu Ellerimi aradım –-Allah’ım ellerimi nereye koydum ? - Sonra buldum ellerimi sağ teki titriyordu Masanın altına çekip Bak dedim böyle devam edersen ceza olsun diye sana hep solla yiyeceğim Şimdi kalk ve şu sineğe haddini bildir Ben aklımı almaya gidiyorum birazdan döneceğim …………..
Çay bitti Özdemir ASAF hüzün yüklü Kül tablasında üç izmarit üçü de ölü Prenses girdi kapıdan tam o sırada Gelip durdu masamın en acemi yanında Merhaba Özgür dedi Merhaba …. dedim Hoş geldin Nasılsın ? İyiyim Özgür dedi Teşekkür ederim sen nasılsın ? Resimden dedim daha güz…. Gerisini hatırlamıyorum Devrelerim yandı sanırım Bayıldım … ……………
Telefonun sesiyle uyandım Arayan Cevat Açtım Oğlum dedi hani bugün Kahve Diyarında buluşacaktık ? Cevat dedim dur önce yüzümü yıkayayım Dün gece çok yalnızlık içmişim anca uyandım …
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
DELİNİN BİRİ BİR GÜN / İLK BULUŞMA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DELİNİN BİRİ BİR GÜN / İLK BULUŞMA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ellerim hep fazla kaldı ve yabancı. Kayısı yedik, ekşi. Sonra unutmadım, gözleri,, dolunay ve olgun kayısı. Çocukluğunun badem ağacı varmış... Dört mevsim gördüm; hep güzeldi. Şimdi hâlâ var ve bunlar yok artık. Aşkta acemilerden yanayım...
Çay bitti Özdemir ASAF hüzün yüklü Kül tablasında üç izmarit üçü de ölü Prenses girdi kapıdan tam o sırada Gelip durdu masamın en acemi yanında Merhaba Özgür dedi Merhaba …. dedim Hoş geldin Nasılsın ? İyiyim Özgür dedi Teşekkür ederim sen nasılsın ? Resimden dedim daha güz…. Gerisini hatırlamıyorum Devrelerim yandı sanırım Bayıldım … ……………
Telefonun sesiyle uyandım Arayan Cevat Açtım Oğlum dedi hani bugün Kahve Diyarında buluşacaktık ? Cevat dedim dur önce yüzümü yıkayayım Dün gece çok yalnızlık içmişim anca uyandım …
Güzel bir şiir okudum. Şairimi kutluyorum. Nice güzel şiirlere...
...