bu aralar...bu aralar başka düşkünüm sana... her yerde soğuk her yerde zillet bir kalabalık ne ölümden ne aşktan ne de gelecekten bahsediyorlar ve ben seni düşlemekten geçen zamanların yalnızlığında taş duvarlarla oynuyorum geç kalmamanın tarihini buradan anlıyorum kavuklara adını doldurdukça büyümeyi buradan bu aralar başka düşkünüm sana demin geçen rüzgarın/rüzgarımdı mesela saçlarımı dağıtmıştı sırtına bakma gönlümün aynasının durgun durduğuna ne kavgalar ne sözcükler kulak keser sana pas içinde dilimi bulamazken hiç bir ağız bir ateştir kavuşmak ve sancılandıkça ilhamında yaşımın bir yerlerde kapı bir yerlerde mezar kapanırken izin ver bir şiir daha yazayım bir ışık daha tutsun göğsün dağların gövdesinden/ duvarlarıma izin ver terlesin sensizlik sokak lambalarının altında her sabah bir renkken gözlerim kıyamıyorum seni yaşamaya bu aralar başka düşkünüm sana yağmur kokulu yollarda bekliyorum gülüşünü hasret katılmış günlerde kaç gece daha düş göreceğimi kaç bahar kaldığını ömrümüzde saymıyorum gökkuşağının arkasından düşerken toprağına aklım sende kaldı dalgalı nefesim sende oysa hep seninleyim küsersen bana bütün kuşların kanatları ağrır |
"bu aralar başka düşkünüm sana "dır sevdiği...
Yüreğinize sağlık, kaleminiz susmasın.
Sevgiyle kalınız.