Mendillerin Değişmeyen Kaderi
yüz yıldır yaşıyorum doktorum
tam yüz yıl oldu, bu hastalık da bana mustarip ne senin, ne onun düşmedi yakamdan eliniz hiç yanıt da vermedi tedavi şekillerin dikmeye çalıştığın o düğmeler ilikleyemedi yakasını ki yüz yıldır işi gücü düğmeleri koparmak bu çatlak omurga sisteminin kâr da etmedi duvarına çektiğin o alçı birimi yine de duvar içinde sinsice üretti kendini rutubet bu yüzden doktorum tam yüz yıldır işte dışarıya akıyor kalbim üzerine basıp basıp geçti insanlık dediğin hâla ayak izlerinden sancılar, şuramda taze ve gaza şeridi gibi filistin dünyamında belinde zona yüz yıldır hep taşınmakta mağara diplerine bronşial astımım her iniş biraz daha azalması aydınlığın hiç kırmaya da yetmedi o şaaşalı duruşu, mağara taşlarının gözlük camlarımın ardında büyüyen karanlığımı aynı şiringalarla tam yüz yıldır su çekiyorsun beynimden en az yüz yıldır yaşıyor şiringaların da yüz yıl içinde adaş bile olduk o pütürlü iğne uçlarıyla yine de bir türlü durmadı kafama deniz doldurma hastalığım her gece bir dünya kâbus, her gece dalga dalga her gece sepet sepet bomba her gece vurulması uykusuz kumsallara her gece Aida midye sedefi gibi yüz yıl sonra da o üç yaşında beynim de hala deniz suyu , hiç fayda etmedi verdiğin aspirin, ne anti biyotikler ne de uyku ilaçların dünyanın kucağında, hala aç bir afrika tam yüz yıldır benim kucağım da ise insan olamadım ezikliği denilen bir hastalık bundan işte süt kesilmesi ve bu yüzden bende ağlıyor anneler memelerini ve reçetesiz giriyor mendiller ve hâla eşantiyon çoğu müşteri torbalarında hiç değişmedi mendillerin kaderi düşmedi gözlerimin de utanç perdesi işte yüz yıldır doktorum işte o yüzden bakamıyorum ben de hiç bir sofrada pirinç kâsesinin yüzüne... Deniz Ercivan resim; deniz ercivan |
BU NE HÜZÜN BUNE DUYGU SELİYDİ BÖYLE BU KADARMI GÜZEL KALEME ALINIR BİR ÜZÜNTÜ BİR GERÇEKLİK BİR ŞİKAYET
ANLAMLI MANA VE ANLATIMI OLDUKÇA GÜZEL BİR O KADARDA DERİN PAYLAŞIMDI
Yüreğine
Emeğine
Sağlık
SELAM VE SAYGILARIMLA