Epigraf
uzun uzun yol aldım
yaşam denen bu serüvende gittim meşeler boyu... saçları limon kokan aşklarımda oldu yüreğin kıyısına meşin düşler yazdıran da kimisinden toprağım gülsuyu koktu kimisiyle ardakalan günleri gerip uzun çardaklara üzüm üzüm demlemek istedim ama hepsinden sadece dilim kamaştı pıtrak yürüdü eteğime dar patikalar kül kül baktım geçmişin delikanlı uçurumlarına kavruk kestane diye geçti de tutanaklara yaşamın adı ben avuçlarıma limon kokularını hüzün bildirdim beni hep kuş bakışı geçti globus ben globusu çocukların aç gözleriyle kalpağı düşüktür başımın o yüzden emeğin gözleri ondan kanlı birileri peltek ninniler söyleyerek birilerinin genzi çürümüştü oysa işsizliğin soluğundan birileri birilerinin yarınlarını çalıyordu savaşlar ve savaşanlar içinse hiç umut yoktu! kalemi kanla açtım, hoyrat vurdum ellerimi sürdüm kendimi üstüne dünyanın karıştırdım, karıştırdım tüm ceplerini ülenecek bir masal kalmamıştı çokça ağlattım şiiri gizlice karanfil yedirdim çocuklara oba bulutlarla besledim kendimi sonra döndüm dövündüm ıslak ıslak gecenin örtüsünde hala durur tükürüğüm o zamandan beri dilimde hep şiir kıskaçlı durup durup kemiriyorum kendi ağzımı Deniz Ercivan Kayıt Tarihi : 29.10.2015 02:15:00 Şiirimi günün seçkisine layık gören seçici kurula ve zaman ayırıp okumuş herkese buradan tşklerimi iletiyorum. Saygı ve selamlar |