yağmurun belleği
.
kendine çevir kelimelerin okunu önce kendini yarala, kendini vur kendi zamanını taşı kendi kuyunda soluklan bembeyaz üşür ,tırmanmaya başladıkça içindeki sur yakutunu ver can pahasına üzümünü ezdir kalbinden evvel önce kirpiğini kanat ağlamak için biliyorum canın çok acıyacak ölümü en çok bu durduracak. yaklaştıkça çarpışan kentin evleri nefesimizdeki beton ısıtmıyor ötekini şehrin ağrısında payın var çiçeğin boyun büküşünde avuçlarımızda daralan koridor böyle yaşanmıyor su, ilmeğini geçirmiş boynumuza her şey git gide çöle dönerken uykunun yapayalnız gürültüsü uyutmuyor taşların dilinden öğrendim sessizliği kapıları kendime çevirdim üşüdükçe değişmedim hiçbir şeye sıcağın emniyetini o görüyor, duyuyor, izliyor caddeler boyu hiçbir şey silemiyor yağmurun belleğini . |
çiçeğin boyun büküşünde'' dizeleri şiirin bercestesi diyebilirim.