İstila
Kulağımızda bahar,
Paçalarımız yarım metre çemreli, Ayağımızda seller, Geçmişin gölgesinde kaybolmuş sesimiz, Muhabbeti olmayan bir muhabbet kuşu kader! Kendini bulmak, kendini kaybederken, Bir cam buğusu kadar vaktimiz var, Boğazımızda yumrular, On birinci parmak ölüm, Yedinci hissimiz hissizlik, Acılar içimizde İstanbul trafiği, En zorumuza giden yayınlanır tivilerde, Altımızda bizi yutmaya yeminli bir nehir, Ve artık gözlerimiz; Yaşamanın yasak; Ölmenin serbest olduğu bir şehir! |