biliyorum, biliyorsun.
kapandı rüzgarın araladığı kapı ve pencereler,
şefi öldü içimdeki orkestranın, mentollü zehirler içiyor kalbim şimdilerde, hangi uçurumdan baksam, önce gözlerim düşüyor, sonra düşlerim, bir yumru gibi boğazımda tebessüm, senin ikliminde turuncu çoktur, yarısında döndüğüm yollar gibi, çatlamıştır benimle koşan at, topuk çatlamıştır, buğday eller de, adım duyulacak kulaklardan önce, cebimde düşen bozukluğu gördün mü? gömdün mü göbeğimi senin bahçene? şimdi freni tutmayan bir hayatın tam içinde, göğsü daralan bir kitap gibiyim. |