içimdeki
her şeyden vazgeçmek,
kanım çekiliyor toprağımdan, sözlükten fırlayan sözcükler, parmak uçlarıma tırmanıyor, parmaklarım tesbih çekiyor, hiçbir lafzı söylemek istemiyor gibi dudaklarım, bütün kavgalardan barışla ayrılıyorum, aynalar hariç, aynalar hep kırık, birbirine kavuşturmuyor alçı ve çimento, hiçbir şey yakın değil birbirine, sırt sırta vermiş iki sıkıntı kadar. ve bahçemin kapısını artık kapatıyorum, rüzgarın getirdiği ne var ise, saçlarımı tararken bir kenara bırakıyorum, şimdi zili tam çalma zamanı, bugün bir toprağa buluşma hikayesi dinledim, bilmediğim bir dilde ve sessizlikte, beni anlayan yatıyor işte o yerde, yer değiştirmiştim bir sonraki ölecekler ile, büyüsen de tekrar küçülsen de, hep hatrımda olacak o iç sıkıntısı. |