alışamadım
sabah kalktım,
çiçeklerimi suladım, kedimi anlamaya çalıştım, artık olmayan benimin yerine; empati yapmaya çalıştım. öğlen oturduğum yerden fırlar gibi kalktım, yere düşürdüğüm düşüncelerimi kaldırdım, güneşi aldım yerine taktım, rakamları saatlere yapıştırdım, bir de baktım ki kolumda kalmış zaman. ve gece, açtım avcumu, bir elim göğe, diğer elim yere, başım denizde, ruhum boğuluyor başka gemide, haydi oyna saçımdan dökülmeden önce. yine sabah, bükülmüş bir karanfil gibi güneş, az kaldı bitti bitecek üç milyar saniyem, kurudu yüzümdeki ıslak su, işte gözüm, bu da sana gecenin son uykusu. |