SABAHLARA VEDA UYKUSUbelleğimin kapılarını kırıp., birer-birer firar ediyordu güneşi günden önce yüreğime doğuran., ülkemin güzel sabahları… her biri anılarıma emzirdiği ak sütü., haram edip gidiyordu uygun adım üzerime doğru yürürken., karanlığın kör namluları… dört yanımdan çürümüş kokular akıyordu… …korkuyordum., çok korkuyordum inanın korkudan ölüyordum., boğazım sıkılıyordu… /kokusu seni ancak soldurur zulmün., ama korkusu öldürür ölümün/ gülümsemelerinde bile., derin vedalar saklıydı sanki baharları kuş sesi aromalı., her mevsim taze açan o sabahların… hiç aldırmadım ama demek ki., olacak olanlara haberciydi çöl kuraklığında kurumaya başladığında., günebakan tarlalarım… gecenin şehveti yitirmişti bütün cazibesini… …ben hala gözlerimi açamıyordum ama nasılsa rüya diyordum., geçer şimdi… /eğer korkulu rüya görmek istemiyorsan., uyumayacaksın o zaman/ ...., pupasından el sallayıp uzaklaşırken sabahın ilk vapuru sıçrayarak uyandım kan-ter içinde., iskelenin tahta sırasından… sanki güneş doğmamış gibi., nasıl karanlık bir sabah bu sonraki vapur hemen gelse de., binip uzaklaşsam buralardan… ama zaman durmuş., saat paydosu vurmuştu… …terim tenimi sardı., boğuluyordum ve birden bir ses duydum., siz de duydunuz mu… /denizlerin kuruması nedeniyle tüm seferler iptal edilmiştir., bilgilerinize/ .........., hiç ses duymadınız mı..? yoksa siz hala uyuyor musunuz..? Cevat Çeştepe |
Kemal Polat