İNSANLIK VE YARINLAR ADINA--önce ‘insanlık adına’ bana güzel şeyler söyle canımın içi., öyle şeyler söyle ki., öpmek geçsin içimden dilinin ucunu… mesela de ki ; ne de çok benziyor birbirine değil mi çaresiz annenin karnı aç çocuğu ile bir martının aç yavrusu… . , açlığın ağız kenarına yapışmışken üç günlük susam kurusu üstelik tüm fırınlar kapalı ve son vapur da kalkmışken iskeleden ve sen bu en uygunsuz zamanda ve sığındıkları puslu kuytuda görmüşsen eğer aç bir çocuk ve bir martı yavrusu.., kaçar elbet., senin ve şekli değil özü insan olanın uykusu… (…biliyorum bu gece hiç uyumadın ama bir de sen söyle…) şimdi bana., ‘bu gece uykum kaçtı ve hiç uyuyamadım’ de de ki bahanem olsun canımın içi., düşerek bir kırbaç izi gibi., tok rüyaların tam orta yerine sonra sımsıkı sarılıp sana aç bir hasret misali öpmek için dilinin ucunu….… . . . , --sonra ‘yarınlar adına’ ya da güzel şeyler yaz iki gözüm., öyle şeyler yaz ki., öpmek geçsin içimden parmağının ucunu… mesela yaz işte ; dün bitti artık., şafakla yarını karşıladık karanlığı delen gökkuşağı şimdi verir., aç toprağa can suyunu… . , birazdan yeşermeye başlayacak., kuru dallardaki yaprak kurusu çünkü her gökkuşağı rengi karşısında., ‘umut’ yazar umut sözlüğü ben de hayalimin işgalindeki yeryüzünü., bu renklerle boyarım ne karanlığın tortusu kalır ne de yarının korkusu içime dolarken bir şafak türküsü gibi yeryüzünün kokusu… (…. şu koskoca orman daha dün cılız bir fidan değil miydi…) şimdi bana güzel şeyler yaz., kağıdı-kalemi al eline haydi yaz ki cesaretim olsun iki gözüm., çekip patlatmak için yüreğimin sabırsızlık pimlerimi ve sonra bir ibadet gibi eğilip uzanıp öpmek için parmağının ucunu…. CEVAT ÇEŞTEPE |